tag:blogger.com,1999:blog-89894237973668131942023-11-16T14:56:14.521+03:00AÖF İktisada Giriş DersleriBilly the Kidhttp://www.blogger.com/profile/06239315238187088049noreply@blogger.comBlogger6125tag:blogger.com,1999:blog-8989423797366813194.post-88677469611011065732008-02-04T00:04:00.000+02:002008-02-04T00:22:48.159+02:00ÜNİTE 6 ÜRETİM VE MALİYETLER<strong><span style="color:#33ff33;">Üretim</span></strong>, insanların ihtiyaçlarını doğrudan ya da dolaylı karşılayacak mal ve hizmetleri meydana getirme çabasıdır. Mikro iktisadi analizde üretim “FİRMA” tarafından yapılır. Üretim fonksiyonu, üretim sürecine katılan tüm faktörlerin (emek, sermaye, hammadde, teknoloji vs.) üretim miktarı ile arasındaki ilişkiyi gösterir.<br /><br />Q=f(L, K, T, t….)<br /><strong>L:</strong>emek , <strong>K:</strong>sermaye, <strong>T:</strong> doğal kaynak <strong>t:</strong> teknoloji<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRWWLTJQmyLrmnBjAv_bRKrEohE4JM9Vk40MA8PcuEWXLFtfJMvhZDb1AsgnjX0mvjyq-kAKVvQ8jtTPQp3kXJbjcCUYI8Or4GYG0s56H15-7paJvyoQsw8ZdMRbKvVLvEo1xIvDOHaOIY/s1600-h/01.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162880169362485362" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRWWLTJQmyLrmnBjAv_bRKrEohE4JM9Vk40MA8PcuEWXLFtfJMvhZDb1AsgnjX0mvjyq-kAKVvQ8jtTPQp3kXJbjcCUYI8Or4GYG0s56H15-7paJvyoQsw8ZdMRbKvVLvEo1xIvDOHaOIY/s320/01.jpg" border="0" /></a>Şekildeki üretim fonksiyonu, kullanılan emek miktarı ile üretim miktarı arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Kullanılan emek arttığında üretim miktarı önce <strong>hızla artmakta</strong> sonra üretimdeki artış devam etse de <strong>hızı yavaşlamakta</strong>, bir noktada maksimum üretime ulaşılmaktadır. Maksimum noktasından sonra işçi almaya devam edildiği taktirde üretim miktarı azalmaya başlayacaktır.<br /><br />Üretimi etkileyen birçok faktör olmasına rağmen, yukarıdaki şekil sadece emek ile üretim miktarı arasındaki ilişkiyi kurar. Bunun anlamı diğer faktörlerin (teknoloji, sermaye, toprak vs.) <strong>CETERIS PARIBUS</strong> olarak tutulduğudur. Ceteris paribus tutulan aktörlerden birindeki değişme, üretim eğrisini yukarı ya da aşağı kaydırır. <strong>(mesela teknolojik bir gelişme, yeni bir makinenin icadı, üretim eğrisini yukarı kaydırır.)<br /></strong><br />Q bazen <strong>TPP (toplam fizik ürün)</strong> olarak da adlandırılabilir. Buna bağlı olarak <strong>MPP (marjinal fizik ürün)</strong> ve <strong>APP (ortalama fizik ürün)</strong> kavramları geliştirilmiştir.<br /><div align="left"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZVkxtTHhIkcVPvJg0nD8cxeHE_oHT1L0gZZT16o8kpHIIfE760U7nk-4PQnSGma0qUr4gj9JmSygzqOTRGLADlOUEHHGY-HHrx03BE-iUudQYR-R65vx6djyVhYI3bzqOamsSRpUTll7c/s1600-h/02.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162879980383924258" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZVkxtTHhIkcVPvJg0nD8cxeHE_oHT1L0gZZT16o8kpHIIfE760U7nk-4PQnSGma0qUr4gj9JmSygzqOTRGLADlOUEHHGY-HHrx03BE-iUudQYR-R65vx6djyVhYI3bzqOamsSRpUTll7c/s320/02.jpg" border="0" /></a> <strong>MPP</strong>, firmadaki işçi sayısını bir birim arttırdığımızda üretimin ne kadar artacağını gösterir. <strong>APP</strong> ise ortalama olarak bir işçinin ne kadar üretim yaptığının göstergesidir.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUFK7oDdXgoUF2d7pA5gHww_KS3RqvYoSk-6q0HBIE4pnMRhHdcrogy0GnJOA-uDIksSi2eqv453U3ZSqZC-jCG8VRuEzdPhL_Eat3WdUoks9tRfOTuLCQJGYd2CUkoKhIYmqIxpy_fctQ/s1600-h/03.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162879980383924274" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUFK7oDdXgoUF2d7pA5gHww_KS3RqvYoSk-6q0HBIE4pnMRhHdcrogy0GnJOA-uDIksSi2eqv453U3ZSqZC-jCG8VRuEzdPhL_Eat3WdUoks9tRfOTuLCQJGYd2CUkoKhIYmqIxpy_fctQ/s320/03.jpg" border="0" /></a> Şunları aklınızda tutmanız gerekiyor:<br />1. “Kullanılan emek arttığında üretim miktarı önce hızla artmakta” demiştik ya… Bu, MPPnin artan kısmına karşılık geliyor.<br />2. “Sonra üretimdeki artış devam etse de hızı yavaşlamakta” demiştik ya… Bu MPP’nin azalan kısmına karşılık geliyor, üstteki şekle bakarsak işçi aldıkça üretimimiz artmaya devam ediyor, ama işe alınan her bir işçinin katkısı azalıyor. <br />3. TPP’nin maksimum olduğu noktada MPP sıfıra eşitleniyor. Bu noktadan sonra işçi almaya devam edersek üretim azalmaya başlayacak, yani her bir işçinin katkısı pozitif değil negatif olacak…<br />4. APP’nin maksimum olduğu noktada MPP ile APP kesişir.<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Azalan verimler yasası:</span></strong> Yukarıdaki 2. madde ile ilgili… yani işe alınan her bir yeni işçi toplam üretimi arttırsa bile, her birinin marjinal katkısı gittikçe azalıyor. (diyelim ki 5. işçinin toplam üretime katkısı 7 birim, 6. işçiyi işe alıyoruz, toplama katkısı 6 birim, 7. işçiyi alıyoruz toplam üretime katkısı 3 birim.) Buna azalan verimler yasası diyoruz.<br /><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ffff00;">MALİYETLER<br /></span></strong><br />Üretim yaparken katlanmak zorunda kaldığımız her türlü masraf “maliyet” olarak adlandırılır. Hammadde almak için yaptığımız ödemeler, üretim yapılan binaya ödenen para, işçilere ödenen ücretler vs. hepsi maliyet kavramı içerisinde yer alır.<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">1. Açık Maliyet-Örtük maliyet:</span></strong> Açık maliyet, üretim yaparken katlanmak zorunda olduğumuz demin sayılan maliyetlerdir. <strong>Örtük maliyet ise fırsat maliyetidir.</strong> Yani üretime aktarılan kay-nakların başka yerlerde değerlendirilmesi durumunda elde edilecek kazançtır. (yatırım yapmak yerine repo yapılsaydı…)<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">2. Sabit maliyet (FC)-Değişken maliyet (VC):</span></strong> Sabit maliyet, üretim yapılsa da yapılmasa da katlanılmak zorunda olan maliyettir. (Binaya verilen kiralar, yönetici giderleri…) Değişken maliyet ise üretim miktarı ile bağlantılı olan, üretim arttıkça artan maliyettir. (işçi ücretleri, makineleri çalıştırmakta kullanılan elektrik giderleri vs.) Sabit maliyet ve değişken maliyetlerin toplamı <strong>TOPLAM MALİYETi</strong> oluşturur.<br /><br /><strong>TC=FC+VC<br /></strong><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1xHLz_P45LNQs81Wftf8XJeR5RtF8qytDsuxN_Lewp3xP1BLT8t3yGq3vHN0-OX_-E-TYf975KuXl2_om3-Ev7S4Nc-wijdBSEaUWg0rtfxT-hmRNJKqW2Q0Nro2Ln9CUSqaJwcdkAnro/s1600-h/04.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162879984678891586" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1xHLz_P45LNQs81Wftf8XJeR5RtF8qytDsuxN_Lewp3xP1BLT8t3yGq3vHN0-OX_-E-TYf975KuXl2_om3-Ev7S4Nc-wijdBSEaUWg0rtfxT-hmRNJKqW2Q0Nro2Ln9CUSqaJwcdkAnro/s320/04.jpg" border="0" /></a><strong><span style="color:#33ff33;">3. Ortalama Maliyet(AC)- Marjinal Maliyet (MC):</span></strong> Ortalama maliyet ortalama olarak bir birim ürünün kaç liraya üretildiğini gösterir. Marjinal maliyet ise bir birim daha fazla üretirsek toplam maliyetimizin ne kadar artacağının göstergesidir. Ortalama değişken maliyet (AVC) kavramı bir birim üretim için katlanmak zorunda olduğumuz ortalama değişken maliyeti gösterir.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggN_45Rmia1y9GbHUnxqgK0Z6gv8Sxc5IqHpvyi9ZL3RwcjL_7Ug2jLjSAJLIfhDNa-Cub0uZ1ZaQfjIlAc5Vf6ifQXvZFgHqiaGs9CXW_3hFahjk3v1cADmsBWp9CK8Eudg3kw03Tw9PX/s1600-h/05.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162879988973858898" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggN_45Rmia1y9GbHUnxqgK0Z6gv8Sxc5IqHpvyi9ZL3RwcjL_7Ug2jLjSAJLIfhDNa-Cub0uZ1ZaQfjIlAc5Vf6ifQXvZFgHqiaGs9CXW_3hFahjk3v1cADmsBWp9CK8Eudg3kw03Tw9PX/s320/05.jpg" border="0" /></a>Dikkat edeceğimiz hususlar:<br />1. AC eğrisi çanak şeklinde, üretim arttıkça önce azalıyor, bir noktada minimum yapıyor ve artmaya başlıyor.<br />2. MC eğrisi AC nin altından başlıyor ve AC yi minimum noktasında kesiyor. (çizimde yok ama MC AVC yi de minimum noktasında keser.)<br /><br />AKLINIZDA KALSIN: “Marjinaller, ortalamaları ya max. ya min. noktasında keserler.”<br /><br /><strong><span style="font-size:130%;"><span style="color:#ffff00;">KÂR KAVRAMI</span></span></strong></div><div align="left"><strong><span style="font-size:130%;"><span style="color:#ffff00;"></span><br /></span></strong>Firmaların kuruluş amacı kâr elde etmektir. Kâr (Π), firmanın gelirleri ile giderleri (=maliyet) arasındaki olumlu fark olarak adlandırılır.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjT_3IZrsyhF2pI3vMSPr6KbPRUVvN85tQxWd-1nge76fzTqeo9cVr4isv8eztlJomSg5FwjU_9VAlbdYeUW85kJZpzEYohL3Up0KQQKmFY4DroDqip4xPd7MyqNBqP_Kmx1DRil7dglQQX/s1600-h/06.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162879988973858914" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjT_3IZrsyhF2pI3vMSPr6KbPRUVvN85tQxWd-1nge76fzTqeo9cVr4isv8eztlJomSg5FwjU_9VAlbdYeUW85kJZpzEYohL3Up0KQQKmFY4DroDqip4xPd7MyqNBqP_Kmx1DRil7dglQQX/s320/06.jpg" border="0" /></a><br /><div>Toplam gelir, firmanın sattığı mal miktarı ile kaç liradan sattığının çarpılması ile bulunur. (TR=P.Q) firma, 10 tane arabayı 20.000 YTL den sattı ise toplam geliri, 20.000*10=200.000 YTL olacaktır. Varsayalım bu 10 arabayı üretirken katlanmak zorunda olduğu toplam maliyet 150.000 YTL ise, kârı;<br /><br />Π = 200.000 – 150.000 = 50.000 YTL<br /><br />olacaktır. </div></div>Billy the Kidhttp://www.blogger.com/profile/06239315238187088049noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8989423797366813194.post-51891234747217554672008-02-03T23:22:00.000+02:002008-02-04T00:02:38.580+02:00ÜNİTE 5 ARZ VE TALEP UYGULAMALARI<strong><span style="font-size:130%;color:#ffff00;">A. DEVLETİN FİYATLARA MÜDAHALESİ VE DENGE OLUŞUMUNA ETKİLERİ</span></strong><br /><br />Devlet, kimi zaman vatandaşlarının refahını ve mutluluklarını arttırmak için piyasada oluşan denge koşullarını yetersiz bularak, sosyal adaleti sağlama yönünde bir takım politikalar uygular. Bu politikaların başlıcaları fiyat (asgari ücret, kira kontrolleri ve tarımsal destekleme fiyatları gibi) ve miktar (kotalar gibi) kontrolleri ile vergi uygulamalarıdır.<br /><br /><span style="color:#33ff33;"><em>Fiyat Kontrolleri:</em><strong> </strong></span>Devletin yasa ya da düzenlemelerle (yönetmelik, tebliğ gibi) belirli bir mal ya da hizmetin fiyatını tespit etmesi veya sınırlama getirmesidir.<br /><br /><span style="color:#ffcc00;"><strong>1. TABAN FİYAT</strong><br /></span><br />Taban fiyat, devletin mal ve hizmet arz edenleri korumak için, piyasada işlem görülecek asgari fiyatı belirlemesidir. Bu uygulama sonucu devlet bir mal veya hizmet için asgari ya da taban fiyat belirlemektedir. Bu fiyat düzeyinin altındaki bir fiyattan piyasada işlem gerçekleşmez. Taban fiyat uygulamasında amaç mal ve hizmet arz edenleri (üreticileri) korumaktır. Örneğin, asgari ücret ödemesi ile düşük gelirliler korunurken, destekleme alımlarıyla çitçilerin korunması amaçlanmaktadır.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3qpjW9Co6FwlPzmRnz1kLn_BEsWGBtbsQlr4kVKiZvr-c-ERRYdVni7kqdIrfJktBHZ5SKMMM8vdFG2DmCctwgQF-d8htb62M9KWcIjQPAndVpULVWeRdzeVaK2ZM6d9Jqr4gtmMk4Kxb/s1600-h/01.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871931615211522" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3qpjW9Co6FwlPzmRnz1kLn_BEsWGBtbsQlr4kVKiZvr-c-ERRYdVni7kqdIrfJktBHZ5SKMMM8vdFG2DmCctwgQF-d8htb62M9KWcIjQPAndVpULVWeRdzeVaK2ZM6d9Jqr4gtmMk4Kxb/s320/01.jpg" border="0" /></a> Devlet müdahalesi olmadığı zaman denge fiyatı P1 düzeyinde oluşur. Devlet denge fiyatını düşük bulduğu için bu fiyatın üzerinde bir fiyat belirler. (PA fiyatı) Eğer devlet böyle bir uygulama ile denge fiyatının üzerinde bir taban fiyat belirlerse ortaya arz fazlası çıkacaktır. Bu fazlalığı devletin satın alıp stoklaması gerekir. Ancak, P1‘in üzerindeki her fiyat arz fazlası oluşumuna neden olmaktadır.<br /><br /><span style="color:#ffcc00;"><strong>2. TAVAN FİYAT</strong></span><br /><br />Tavan fiyat uygulamasıyla devlet uygulanacak en yüksek fiyatı belirler. Amaç, denge fiyatını yüksek bulan tüketicileri desteklemektir. Eğer uygulanması gereken maksimum fiyat, denge fiyatının altında belirlenmişse bir takım sorunlarla karşılaşılır. Bu sorunlardan ilki firmaların fiyatı düşük bulmalarından dolayı üretimi kısmaları ve bu mala ilişkin kıtlık ya da talep fazlası yaşanmasıdır.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5vXkBRAPqUf26yZD4uuJnqeLCnZqhgfdcEy8JKdjSREuKN1YI9LvNfe6LNJrPB8z1N5deypLJou5aFMBJEiIxtPrgrHSsLqbvuMNRUIzgGgjz7fhbcEfY-KrP3952GaKPJBAgA1Wg3Myh/s1600-h/02.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871935910178834" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5vXkBRAPqUf26yZD4uuJnqeLCnZqhgfdcEy8JKdjSREuKN1YI9LvNfe6LNJrPB8z1N5deypLJou5aFMBJEiIxtPrgrHSsLqbvuMNRUIzgGgjz7fhbcEfY-KrP3952GaKPJBAgA1Wg3Myh/s320/02.jpg" border="0" /></a> Devlet müdahalesi olmadığı zaman denge fiyatı P1 düzeyinde oluşur. Devlet bu fiyatı tüketiciler için yüksek bulup denge fiyatının altında bir fiyat belirler (P2 fiyatı) P2 fiyatı malın satılacağı en yüksek fiyattır. Uygulanan bu fiyat, talep fazlasına yani kıtlığa sebep olacaktır.<br /><br />Bağlayıcı bir taban fiyat uygulamasıyla ortaya çıkan kıtlık, tayınlama sorununu gündeme getirir. Tayınlama, paylaşım sorununun piyasa mekanizmasının devreden çıkarılarak idari kararlarla çözümlenmesidir. Örneğin, karne uygulamasına geçilecek ve sonuçta her tüketici belirli miktarda malı satın alabilecek, daha fazlasını satın alamayacaktır. Yaşanan tecrübeler bunun uzun kuyrukların oluşmasına yol açarak, tüketicilerde zaman kaybına neden olacağını göstermektedir. Öte yandan, paylaşım sorununun çözümünde fiyat mekanizmasının devreden çıkarılması sonucunda ahlaki olmayan paylaşım yöntemleri de devreye girebilir. Örneğin satıcılar kendi müşterilerine yakınlarına öncelik vererek karmaşaya yol açabilirler.<br /><br />Tavan fiyat uygulamasının neden olduğu bir diğer sorun özellikle gelişmekte olan ülkelerde karaborsa fiyatının oluşmasıdır. Böylece insanlar devletin kontrolü dışında oluşan karaborsa fiyatıyla (PK) uygulanan tavan fiyat (P2) arasında anlaşmaya göre belirlenen bir fiyatın kabullenmek durumunda kalırlar. Bu durumda malların gizli saklı satışına neden olacaktır.<br /><br />Bir başka sorun da bu fiyat düzeyinde satılan malın kalitesini geliştirmeye yönelik çaba gösterilmemesi, maliyeti düşürmek için firmaların düşük kaliteye yönelmeleridir.<br /><br /><span style="color:#ffcc00;"><strong>3. ASGARİ ÜCRET POLİTİKASI</strong></span><br /><br />Devlet müdahalesinin olmadığı durumda, emek piyasasında denge istihdam ve üretim düzeyi arz talep koşullarına göre belirlenir. Emek piyasasında emek arz edenler hane halkı iken, emek talep edenler firmalardır.<br /><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjW_8wFyCrXKdjpijdPE7svth582NS0PkmAHt-FJ9XZILiaPbNJ0HE6mfzxVi0v3UwRsHm8bYT8xQ9RrXqmdzR-l-j65YdeN1UdEwVD_fcYh3XgFRZa0LriF8PWPttrVxvCM48AERK5Maho/s1600-h/03.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871609492664242" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjW_8wFyCrXKdjpijdPE7svth582NS0PkmAHt-FJ9XZILiaPbNJ0HE6mfzxVi0v3UwRsHm8bYT8xQ9RrXqmdzR-l-j65YdeN1UdEwVD_fcYh3XgFRZa0LriF8PWPttrVxvCM48AERK5Maho/s320/03.jpg" border="0" /></a><span style="color:#33ff33;"><em>Asgari ücret uygulaması ve işsizlik:</em></span> Arz ve talep kanununa göre emek piyasasında başlangıçta denge, emek arz eğrisi (SL) ile emek talep eğrisinin (DL) kesiştiği E noktasında oluşacaktır. Bu ekonomide, asgari ihtiyaçları karşılayabilmek için gerekli ücretin 400 YTL olduğunu kabul edersek, emek piyasasının 300 YTL ücret düzeyi ve 135 milyon saatlik emek miktarında dengeye geldiği görülmektedir. Bu ücret düzeyinin yetersiz olduğuna inanan devlet, en düşük ücret düzeyini 400 YTL olarak açıklayacak olursa, talep edilen emek miktarı, 80 milyon emek saatine gerilerken, arz edilen emek miktarı asgari ücret düzeyinde 190 milyon emek saatine yükselecektir. Arz edilen ve talep edilen emek miktarları arasındaki (190-80) 110 milyon emek saati artık olacaktır. Emek piyasasındaki bu artık işsizlik olarak tanımlanır.<br /><br /><strong>Asgari ücret politikasıyla ilgili olarak iki temel sonuç ortaya çıkmaktadır: Bu politikalar sonucu ücretlerin yükseltilmesi, halihazırda çalışan ücretli kesimin refah seviyesini arttırırken yüksek ücretler nedeniyle iş bulamayanların ya da işini kaybedenlerin refah seviyesini düşürür.</strong> </div><div><br /><span style="color:#ffcc00;"><strong>4. TARIMSAL DESTEKLEME FİYATLARI</strong></span><br /><br />Dünyanın pek çok ülkesinde tarım kesimini kalkındırmak amacıyla tarımsal destekleme politikaları uygulanır. Tarımsal destekleme politikaları içerisinde en sık karşılaşılanı devletin kritik gördüğü bazı tarımsal ürünler (çay, tütün, pamuk, buğday) için destekleme alımı fiyatı belirlemesidir. Tarımsal destekleme fiyatı da aynen asgari ücret düzeyi politikasında olduğu gibi bir taban fiyat uygulamasıdır. Bu uygulama, devletçe belirlenen bir fiyat düzeyinin altında piyasada işlem yapılmasını engellemektedir. Bu durumda ortaya çıkacak artık yani arz fazlası devlet tarafından satın alınacaktır.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdzxwIlaLPriWcY8NiI5a_NOJcDEFqfreE4N6Psz4s8hscPn2ZxGYBtRlA_R7k2ZVyJqGonpRQwC0_U_bsmz_AGbpnkghgDlEigZfltVCerh2gK5KOv-3KLIAIDAaDzKLrFrmBC1rlqzyB/s1600-h/04.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871613787631554" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdzxwIlaLPriWcY8NiI5a_NOJcDEFqfreE4N6Psz4s8hscPn2ZxGYBtRlA_R7k2ZVyJqGonpRQwC0_U_bsmz_AGbpnkghgDlEigZfltVCerh2gK5KOv-3KLIAIDAaDzKLrFrmBC1rlqzyB/s320/04.jpg" border="0" /></a><span style="color:#33ff33;"><em>Tarımsal destekleme fiyatı ve arz fazlası:</em></span> Devlet, çayın kg başına taban fiyatını 400 TL olarak açıklamıştır. Bu yeni fiyat düzeyi, denge fiyatının 100 TL üzerindedir. Fiyat artışı, talep edilen çay miktarını 80 tona geriletirken, arz edilen miktarın 190 tona yükselmesine neden olacaktır. Ortaya çıkan arz fazlasını devlet satın alma sözü verdiği için şekildeki artık bölgesini yok edecek şekilde bir talep yaratarak piyasa temizlemesini gerçekleştirecektir. Yani devlet QT kadarlık kısmının alıcısı olarak piyasaya girecektir. Bu potansiyel alıcıların sayısında bir artış anlamına geleceğinden talep eğrisi sağa kayacaktır. Böylece taban fiyat düzeyinde denge meydana gelecektir.<br /><br /><br /><span style="color:#ffcc00;"><strong> 5. KİRA KONTROLLERİ</strong></span><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCW8BVF8fcZJ0e2Is3iqHu4BzmCCJZgQ_5w5wtrtgqUc07sjQnVkP9DM7b8COk41KDDyDl-FzyzBYstRi7m9D5ofCX6APz_BKaPkcEPaRMgNiw0aov_8EoR8rfnJLW1XgeFBXJxXAQjvqQ/s1600-h/05.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871618082598866" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCW8BVF8fcZJ0e2Is3iqHu4BzmCCJZgQ_5w5wtrtgqUc07sjQnVkP9DM7b8COk41KDDyDl-FzyzBYstRi7m9D5ofCX6APz_BKaPkcEPaRMgNiw0aov_8EoR8rfnJLW1XgeFBXJxXAQjvqQ/s320/05.jpg" border="0" /></a><em><span style="color:#33ff33;">Kira kontrolleri ve kıtlık:</span></em> Kiralık konut talep eğrisinin (DR) ve arz eğrisinin (SR) ile gösterildiği grafikte, devletin piyasaya müdahale etmediği ortamda denge E noktasında oluşmaktadır. Denge durumunda kira ücreti 300 YTL iken, kiralık ev miktarı 150 adettir. Ancak yerel yönetimin konut kiraları için kira kontrolü yoluyla 200 YTL lik kira tavanı belirlediğini düşünürsek, bu durum piyasada konut kiralarında bir düşüş olarak algılandığından kiralık konut piyasasında talep edilen miktar 200’e çıkarken, arz edilen miktar 100 adede düşmektedir. Sonuçta devlet müdahalesi ile dengenin altında belirlenen kira bedeli piyasada bir kıtlık sorununa neden olacaktır.<br /><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ffff00;">B. MİKTAR KONTROLLERİ VE DENGE OLUŞUMUNA ETKİSİ</span></strong><br /><br /><em><span style="color:#33ff33;">Kota:</span></em> En sık, uluslar arası ticarette ve üretimde uygulanan miktar sınırlamalarına verilen genel addır.<br /><br /><span style="color:#ffcc00;"><strong>1. ÜRETİM KOTALARI</strong></span><br /><br />Üretim kotası, devletin arz edilen mal veya hizmet miktarını sınırlayarak tam rekabet koşullarında oluşmuş olan piyasa fiyatını üreticilerin lehine arttırması yönündeki bir politikadır. Bu uygulamanın fiyat kontrollerinden farkı, burada devletin miktar kontrollerine yönelmesidir.<br /><br />Devlet üretim miktarına sınırlama getirerek, piyasadaki mal ve hizmet miktarını piyasa koşullarında oluşacak denge miktarının altında belirlerse doğal olarak piyasada bir daralma söz konusu olacaktır. Bunun doğal sonucu da fiyatın artması şeklinde gerçekleşir. Denge miktarındaki kısıtlamaya karşın denge fiyatındaki artış bir yandan üreticilerin gelirinde artış yaratırken diğer yandan piyasaya yeni üreticilerin girmesini engellemiş olur.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiD02UNl79OrxqYItyC9kkpHav8bNcSDbRMDRm2lf0WH9dUsawbjeKV7xullUJoGBFA5khEuRQyT0jfGssRlkdT0aFUJctFiMrraIPS6HAHjTxbAgJ3WsJBDf-X__zkUZA-rjXRpNEFy1FA/s1600-h/06.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871622377566178" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiD02UNl79OrxqYItyC9kkpHav8bNcSDbRMDRm2lf0WH9dUsawbjeKV7xullUJoGBFA5khEuRQyT0jfGssRlkdT0aFUJctFiMrraIPS6HAHjTxbAgJ3WsJBDf-X__zkUZA-rjXRpNEFy1FA/s320/06.jpg" border="0" /></a><em><span style="color:#33ff33;">Üretim kotası ve arz fonksiyonu:</span></em> Devlet müdahalesinin söz konusu olmaması durumunda piyasa E noktasında dengeye gelmekte ve bu denge düzeyinde piyasada 300 YTL kg fiyatından 150 bin ton afyon alınıp satılmaktadır. Ancak devlet afyon üretimini 100 bin ton ile sınırlandırırsa denge miktarı azalacaktır. Denge miktarındaki bu kısıtlamaya karşın denge fiyatındaki artış üreticilerin kazançlarını arttıracak ve piyasaya diğer üreticilerin girmesini engelleyecektir. Bu durumda arz eğrisi 100 bin ton düzeyinde dirsek yapar. Dirseğin meydana geldiği noktadan itibaren afyonun kg fiyatı ne kadar artarsa artsın arz edilen miktar arttırılamayacaktır. Uygulanan bu üretim kotası denge noktasının solunda oluştuğundan denge fiyatı da kg başına 400 YTL ye yükselecektir.<br /><br /><span style="color:#ffcc00;"><strong>2. İTHALAT KOTALARI<br /></strong></span><br />İthalat kotası, belli bir dönem boyunca, ithal edilecek ürün miktarı veya değeri üzerine bir tavan koyulmasıdır. İthal kotalarının ilk amacı ulusal endüstrileri diğer ulusların üreticilerinin rekabetinden korumak ve ödemeler dengesindeki açıkları azaltmaktır.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAAlPDlNhIkNk0ucBzgDZU3eSzi_8TkJP3ltGO1uPDyK4JlKJarArmYzMwP5ph3pdLjelZDKJaDFZc1DCBkWS-KgZxIK24tgaqg7qOPj8UQoUsgnGPneLktlwevzisD3vV7ilPeL_7toIY/s1600-h/07.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871622377566194" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAAlPDlNhIkNk0ucBzgDZU3eSzi_8TkJP3ltGO1uPDyK4JlKJarArmYzMwP5ph3pdLjelZDKJaDFZc1DCBkWS-KgZxIK24tgaqg7qOPj8UQoUsgnGPneLktlwevzisD3vV7ilPeL_7toIY/s320/07.jpg" border="0" /></a>Eğer dış ticaret üzerinde, kota türü bir sınırlama olmazsa, otomobilin yurtiçi fiyatı, dünya piyasa fiyatı 20 bin YTL ye eşittir. Dünya fiyatı yatay eksene paralel olarak çizilen bir doğru ile gösterilmektedir. Bu koşullar altında, Türkiye’de 120 bin adet otomobil satılacaktır. Bu fiyat düzeyinde yurtiçi üreticiler 40 bin adet otomobil arz edecektir. (120-40) 80 bin adet otomobil yabancı ülkelerden ithal edilecektir. İthalat yılda 40 bin adetle sınırlandırıldığında ithal otomobil arzı azalacağı için, kota konulan ürünün fiyatı 30 bin YTL ye yükselir. Daha yüksek fiyat düzeyinde, tüketiciler artık 120 bin adet değil 100 bin adet ürün talep etmektedirler. Bu miktarın 60 bin adedi ulusal otomobil üreticileri tarafından arz edilecektir. Bu durumda tüketiciler hem daha az miktarda otomobil satın alabilmekte hem de bunun için daha yüksek bir fiyat ödemek zorunda kalmaktadırlar.<br /><br /><span style="font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>C. VERGİ UYGULAMALARI</strong></span><br /><br />Devletler hem kamusal amaçları gerçekleştirmek için gerekli olan geliri sağlamak, hem de piyasada oluşan sonuçları etkilemek amacıyla, ülkede gerçekleştirilen ekonomik faaliyetleri vergilendirirler. Vergiler bazen belli bir miktar, bazen belli bir oran şeklinde olabilir.<br /><br />Bazı durumlarda ise vergi sabit bir miktar olarak da karşımıza çıkar. Sabit miktarlı bu vergiler baş vergileri olarak nitelendirilir ve ekonomik faaliyetlerden tümüyle bağımsızdır.<br /><br />Belli bir maddi ölçü üzerinden (ağırlık, uzunluk, adet, hacim gibi) alınan vergiler ise spesifik vergiler olarak tanımlanır. (Motorlu taşıtlar vergisi)<br /><br />Belirli bir parasal değerin yüzdesi şeklinde hesaplanan vergiler ise ad valorem vergiler olarak isimlendirilir. Kişisel gelir vergileri ve kurumlar vergileri bu tip içinde yer alır. (spesifik vergiler miktar, ad valorem vergiler ise değer vergiler olarak da tanımlanır.)<br /><br /><strong><span style="color:#ffcc00;">1. SATIŞ VERGİSİNİN ÖDENMESİ</span></strong><br /><br /><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivxyw1Q6MEhsbJmNjsVnmwiHoSma0xHY8KqkTul0HsJrKhTO8YsPm2wWZES8pyEv0GU11bKE4ReJoTppMl-fKZfHIXTmTCrO8uHMibQV2p-sHRn5F33w4VdDEiQaINkNmTUMRpL6F_9-Q2/s1600-h/08.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871373269462882" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivxyw1Q6MEhsbJmNjsVnmwiHoSma0xHY8KqkTul0HsJrKhTO8YsPm2wWZES8pyEv0GU11bKE4ReJoTppMl-fKZfHIXTmTCrO8uHMibQV2p-sHRn5F33w4VdDEiQaINkNmTUMRpL6F_9-Q2/s320/08.jpg" border="0" /></a>Satış vergisi uygulamaya konmadan önce benzin piyasasında dengenin E noktasında gerçekleştiğini görüyoruz. Bu durumda denge fiyatı 300 bin TL ve denge benzin miktarı 135 bin litredir. Uygulanacak satış vergisi her birim üzerinden alınacağı için arz eğrisi bir bütün halinde sol yukarıya doğru kayacaktır. Vergi uygulaması arz eğrisinin sola yukarıya kaymasına neden olurken, artan fiyatlar da talep edilen mal ve hizmet miktarının azalmasına neden olur. yeni denge noktası E2 ye kayarken, denge benzin miktarı 80 bin litreye gerileyecek ve yeni denge fiyatı 400 bin TL ye yükselecektir. Arz eğrisindeki kayma 200 bin TL lik vergi kadar olacaktır.<br /><br /><em><span style="color:#33ff33;">Vergi Yansıması:</span></em> Vergiyi ödeyen mükellefin bunun bir kısmını veya tamamını fiyat mekanizması aracılığı ile diğer kişilere aktarmasıdır. Uygulanan satış vergisinin üretici ve tüketici tarafından hangi miktarda yüklenileceğini arz ve talep eğrilerinin esneklikleri belirler.<br /><em><span style="color:#33ff33;"><br />-Talep Esnekliğinin Arz Esnekliğinden Küçük Olması Durumunda Verginin Yansıması:</span></em> Verginin daha büyük kısmı, üretici tarafından tüketiciye yansıtılacaktır<br /><em><span style="color:#33ff33;">-Talep Esnekliğinin Arz Esnekliğinden Büyük Olması Durumunda Verginin Yansıması:</span></em> Verginin daha büyük kısmını üretici yüklenecektir.<br /><em><span style="color:#33ff33;">- Talep Esnekliğinin 0 Olması Durumunda Verginin Yansıması:</span></em> Verginin tümünü tüketici öder. Yani üreticinin ödemekle yükümlü olduğu verginin tümü tüketiciye yansımıştır.<br /><em><span style="color:#33ff33;">- Talep Esnekliğinin ∞ Olması Durumunda Verginin Yansıması:</span></em> Uygulanan vergi tümüyle üretici tarafından yüklenilmektedir.<br /><em><span style="color:#33ff33;">- Arz Esnekliğinin ∞ Olması Durumunda Verginin Yansıması:</span></em> Tüm vergi piyasa fiyatlarına yansıtılmakta ve verginin tüm yüklenicisi tüketici olmaktadır.<br /><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ffff33;">D. ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ RANTI</span></strong><br /><br /><em>Toplam Rant:</em> Bir malın alıcılar açısından toplam değeri ile bu malları üreten üreticilerin toplam maliyetleri arasındaki farktır.<br /><br /><strong><span style="color:#ffcc00;">1. TÜKETİCİ RANTI</span></strong><br /><br />Tüketicinin bir mal için ödemeye hazır olduğu fiyat ile gerçekte ödediği fiyat arasındaki farktır.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUcYSo6ugfFFoHchyVGPrIgKeO_VHTMTdqvgFA1oN9MplN8GxZoNOpI6UKtnD1e3ezJOjgjBzO_YTaNO79ys4jpJdQ9W3uC_Bloy03okYKNWHMfg7FrLWTEFfbnCc1JxoI0JGX1DwRrhFK/s1600-h/09.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871373269462898" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUcYSo6ugfFFoHchyVGPrIgKeO_VHTMTdqvgFA1oN9MplN8GxZoNOpI6UKtnD1e3ezJOjgjBzO_YTaNO79ys4jpJdQ9W3uC_Bloy03okYKNWHMfg7FrLWTEFfbnCc1JxoI0JGX1DwRrhFK/s320/09.jpg" border="0" /></a><em><span style="color:#33ff33;">Tüketici rantının değişmesi:</span></em> Denge fiyatının azalması tüketici rantını büyütecektir. Çünkü bir taraftan mevcut miktar için tüketiciler daha az öderken, diğer taraftan bu düşük fiyattan yeni tüketiciler piyasaya girecektir. Söz konusu rantın öncekine daha büyük olması ekonomide refah düzeyinin arttığını yansıtır. Devletin piyasaya müdahalesi piyasa fiyatını etkilediği için bu tür politikalar tüketici refahını da değiştirir.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiV8GZxJygaOX2Mx0wMJ67W7zgJHSGfj9xUtn3vO6WXoymxpjvkPMOO69AJePKE5vSWyD6g3wvYxzWnrsOmlvMevy4J-hVKLFCFQaXsvaXtsAmytiJIhUcYCL_NkhvCNnbGl-lLbTq4SgGJ/s1600-h/10.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871381859397506" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiV8GZxJygaOX2Mx0wMJ67W7zgJHSGfj9xUtn3vO6WXoymxpjvkPMOO69AJePKE5vSWyD6g3wvYxzWnrsOmlvMevy4J-hVKLFCFQaXsvaXtsAmytiJIhUcYCL_NkhvCNnbGl-lLbTq4SgGJ/s320/10.jpg" border="0" /></a><strong><span style="color:#ffcc00;">2. ÜRETİCİ RANTI</span></strong><br /><br />Üreticinin ürettiği malı satmaya razı olduğu fiyat ile gerçekte satış yaptığı fiyat arasındaki farktır.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxim-eb3e-d4nEWIAXOCaRUiwKG_hgLK8jeNnMn3bps7zLrdglPowvCqkKTPwP_kr6kIYiC9JM87hZKUFdkADP7AtrVcqT1SZCtk51SL_ZL1xYcC_emSsnEMt8jRjPMGkKEMFPrCxtZ8Sb/s1600-h/11.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871386154364818" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxim-eb3e-d4nEWIAXOCaRUiwKG_hgLK8jeNnMn3bps7zLrdglPowvCqkKTPwP_kr6kIYiC9JM87hZKUFdkADP7AtrVcqT1SZCtk51SL_ZL1xYcC_emSsnEMt8jRjPMGkKEMFPrCxtZ8Sb/s320/11.jpg" border="0" /></a><em><span style="color:#33ff33;">Üretici rantındaki değişme:</span></em> Denge fiyatının yükselmesi üretici rantını büyütecektir. Çünkü bir taraftan mevcut miktar için piyasadaki üreticiler daha yüksek bir fiyat elde ederken, diğer taraftan bu yüksek fiyattan yeni üreticiler piyasaya girecektir. Söz konusu rantın öncekine göre daha büyük olması ekonomide kârlılığın arttığını gösterir. Devletin piyasaya müdahalesi piyasa fiyatını etkilediğine göre bu tür politikaların üreticilerin kârlılığını da değiştirir.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8rJuIhpRQ21kGNQRk6lFy1diLp2fFsqe1BSm42_enwL4dOUUoEk68JLjCB0qobdGA92oyosAd6yHSljITfUVP93egA3hox7n9qYUcru_0uhPrs3aLInAXW6DbICPuCFIoBIb6cwVv_-ZK/s1600-h/12.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5162871390449332130" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8rJuIhpRQ21kGNQRk6lFy1diLp2fFsqe1BSm42_enwL4dOUUoEk68JLjCB0qobdGA92oyosAd6yHSljITfUVP93egA3hox7n9qYUcru_0uhPrs3aLInAXW6DbICPuCFIoBIb6cwVv_-ZK/s320/12.jpg" border="0" /></a></div></div>Billy the Kidhttp://www.blogger.com/profile/06239315238187088049noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-8989423797366813194.post-21985625759997328162008-01-23T12:40:00.000+02:002008-01-23T13:32:08.690+02:00ÜNİTE 4 ESNEKLİK<div align="justify"><strong><span style="color:#ffff33;"><span style="font-size:130%;">A. TALEBİN FİYAT ESNEKLİĞİ</span><br /></span></strong><br />Talebin fiyat esnekliği, bir malın talep edilen miktarının, bu malın fiyatına karşı duyarlılığının ölçüsüdür. Yani bir malın talebindeki değişmelerin talep edilen miktarı nasıl etkilediğini gösterir. Beşiktaş JK, sezonluk kombine fiyatlarını %20 oranında arttırmaya karar verirse, acaba taraftarlar taleplerini % kaç azaltırlar? Bu sorunun cevabını bize talebin fiyat esnekliği verir.<br /><br />***Şunu hiç unutmayalım; esneklik fiyattaki ve miktardaki <span style="color:#33ff33;"><strong>% değişimler</strong></span> ile ilgilenir!!!<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Talebin fiyat esnekliğinin ölçülmesi:</span></strong> Talebin fiyat esnekliği; bir malın talep edilen miktarındaki % değişmenin, o malın fiyatındaki % değişmeye oranlanması ile hesaplanır.<br /></div><p align="justify"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158620356373802386" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRUp-OJ4x6KLGY4Uk7XH_mLYZCCgXNhZXsdhOJnN6fLxKmjKRT86UWKy0zIWcjAnnEFnfqZUCC1bawvVX_gDRolyTdiw22sheHsbV0EZ8pec1YGTsp9sxkhU_c5CGOOAPRbMl2Rj2dlfdl/s320/1.jpg" border="0" /></p><p align="justify"><strong><span style="color:#33ff33;">Örnek:</span></strong> Bir malın fiyatı 100 liradan 150 liraya çıktığında, malın talep edilen miktarı 400 birimden 300 birime düşmektedir. Bu malın talebin fiyat esnekliği kaçtır?</p><p align="justify"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158620446568115618" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOcqXDA4qGbICgL-psKnTPhmZnshyphenhyphenzEKYtWiF1BxIfukxap7fXQkTSHxi3pAShl1FjAS1Onw2ygHguuVs8dGQThgDN3hj6SluMrCC62Dm1vHW22Gs2lFTwmfysVs0PX__MJukz-Zd7azkL/s320/2.jpg" border="0" /></p><div align="justify"><strong><span style="color:#33ff33;">Yorum:</span></strong> Malın fiyatı %1 arttığında talep edilen miktar %2 azalmaktadır.<br /><br /><span style="color:#33ff33;"><strong>Örnek:</strong></span> Bir malın fiyatı 100 liradan 50 liraya düştüğünde, talep edilen miktar, 400 birimden 600 birime çıkmaktadır. Bu malın talebin fiyat esnekliği kaçtır?<br /><br /></div><p align="justify"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158620566827199922" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuLQMzb-OkaO8jfmaPCn9Dmyb2ZszHU-_Kb-wvBtCAlmNxsU2erFepA5oybKL5t4f1he86RUR6c3JmvzAjgZpU2GzJ9mptgxKTr2845_0jVVuJQQI6WyiwtNshHKdagF5g5PW6cpvwxbFl/s320/3.jpg" border="0" /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Yorum:</span></strong> Malın fiyatı %1 azaldığında, talep edilen miktar %1 artmaktadır. </p><p align="justify">Talebin fiyat duyarlılığının yüksek ya da düşüklüğü (esnek olup olmadığı) bulunan değer 1 ile kıyaslanarak bulunur.<br /></p><p align="justify"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158620652726545858" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4NppfAHVyNed-d0Hi2NpRLCiMdIjk7Ifv1LlfT19joSKQcyHVIt3J-fWe0sKK917SaBXU13Q1mjWXhj5ikfcwRPI3fKEHCrBDPu13u2c2sLpRooBSYMHWiodOfx-s6Ezq5YrxwTIEV4U_/s320/4.jpg" border="0" /><br />Yukarıdaki şekiller iki farklı tüketicinin talep eğrileridir. Soldaki tüketicinin fiyat değişimine daha duyarlı iken (fiyat artınca talep çok düşmüş) sağdakinin fiyat değişimine daha az duyarlı olduğuna dikkat edin. </p><p align="justify"><br /></p><p align="justify"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158620897539681746" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwqxUkzdER7hWuNjNiDVSOMR021uJPNzBzX5YmQbs0KzE3NqHijjmL-yhvjVy-_ly9W0owj60SDznv9hheGS_oUcikLvLOIfs_4AXyu8Si_Dh42SIxmzbOLOkl1T8oNM8S-_HbHqbtfd5o/s320/5.jpg" border="0" /><strong><span style="color:#33ff33;">Talep Esnekliği 0 ise</span></strong>, talep dikey eksene paraleldir. Bunun anlamı, fiyat % kaç artarsa artsın, talep edilen miktarda bir değişme olmayacağıdır. (Talep, fiyat değişmelerine hiç ayak uydurmuyor) </p><p align="justify"><br /></p><p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158621601914318306" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinA_rrLbKrJ4B9fzxnVWdsAhgU_Z99686T4KjeGMUeAtKI52Z7vmRvuyCp7i4pQdp7xUc9NhyphenhyphenmsnO4c1SJelZ3diaggnlFIvbIi80eE4o2SLAtKEpT5zigFv9HyvWTbBLIYc6WiP4IqYui/s320/6.jpg" border="0" /><strong><span style="color:#33ff33;">Talep Esnekliği ∞ ise</span></strong>, talep, yatay eksene paralel olarak çizilir ve fiyat değişmelerine tamamen ayak uyduruyor anlamına gelir. Öyle ki, fiyat değişimleri ile talep tamamen yer değiştirir.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158621730763337202" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvFi2mh4_bDPaCp-RKYGYDnxYmGoH15W4riDqc32_hrQ2T13LRqcAX4yuZcjHB6-Ht51ea6i-7JSjnhaPVaEzuUfR_zqHkqtcb7yGPbsq7knviAH3a7Kg9DM3y6lzbaYy0TF-hFsqUBs2E/s320/7.jpg" border="0" /><strong><span style="color:#33ff33;">Talep Esnekliği her noktada 1 ise</span></strong>, talep, yandaki şekilde görüldüğü gibi bir hiperboldür. Bu durumda fiyattaki %1 lik değişimler her zaman talebi %1 oranında etkilemektedir.<br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158621825252617730" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWf4WRywuw7jLYRJq4JHQkhqtsjw5cpCrVqChT395GYfAArLjdSzFv4RP_guYA4W4AwXzvOqNYbRaVWh5pdy0M9M7bZ9IzvL31gnT7K8390-KBOOblScMRbb6mqG0Hc0gYHVcpPB3uERXa/s320/8.jpg" border="0" />Esneklik her noktada değişir. Yani bir talep eğrisi üzerinde değişik noktalar için yapacağımız hesaplamada farklı esneklik değerleri buluruz. Yukarıdaki şekilde, hesaplama sonucu bulunacak esneklik değerleri yaklaşık olarak gösterilmektedir. <strong><span style="color:#33ff33;">Talep eğrisinin P eksenini kestiği noktada esneklik -∞, Q eksenini kestiği noktada ise esneklik 0’dır. Eğrinin geometrik olarak tam ortasında ise esneklik -1 değerini alır.</span></strong> Nispeten yüksek fiyat düzeylerinde daha yüksek bir esneklik (talep eğrisinin üst kısmı), nispeten düşük fiyat düzeylerinde ise daha düşük bir esneklik ile karşılaşırız. (talep eğrisinin alt kısmı)<br /><br /><span style="font-size:130%;color:#ffcc33;"><strong>Yay Esnekliği</strong></span><br /><br />Şu ana kadar öğrendiğimiz hesaplama yöntemi talebin<strong><span style="color:#33ff33;"> “nokta”</span></strong> esnekliği idi. Yani bir noktadaki esnekliği hesaplıyorduk. Ve hangi nokta için hesaplama yaparsak farklı bir esneklik değeri ile karşılaşıyorduk. Bu sakıncayı ortadan kaldırmak amacıyla <strong><span style="color:#33ff33;">“iki nokta arasındaki ortalama esnekliğin ölçüldüğü yay (ark) esnekliği”</span></strong> diye bir hesaplama yöntemi geliştirilmiştir.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158621924036865554" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgY7LqzknxRAc7yfyNWljqZqxUET2mYnil3oMNnVBVP4ZzRntjnLx_eIlDWW67btVnm3zF5qfhb179eyHtHQzY6OgYCRsIPEDPHorcgeU-_ENMuxVleXZVLyag7Ja8VQCeGUfipgq4U75HO/s320/9.jpg" border="0" /><br />Yukarıdaki örneğimizi yay esnekliği ile çözelim. (Not: Sınavda yay esnekliğini hesaplamanız isteniyorsa bu özellikle belirtilir. Eğer soruda belirtilmemişse nokta esnekliğini –ilk sayfadaki formülü- kullanırsınız.)<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Örnek:</span></strong> Bir malın fiyatı 100 liradan 150 liraya çıktığında, malın talep edilen miktarı 400 birimden 300 birime düşmektedir. Bu mal için talebin fiyat esnekliğini yay esnekliği ile bulunuz.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622022821113378" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid7WOA9KujA_BstKEjF724ljzQ2zKf18XLoR2Xg3gcWXt__0m8NnOn_CvrZbRhalEtFnnCA7GtXBoSRCegdEb_6EvJFQSctirNjXHWnFJkpCE7N-_OQATRfn3oDzpOaPFPq3moKYLHy5xe/s320/10.jpg" border="0" />Yorumlamada bir farklılık oluşmaz; bu malın fiyatı %1 arttığında talep edilen miktar (ortalama olarak) %1.4 azalmaktadır.<br /><br /><strong><span style="font-size:130%;"><span style="color:#ffcc33;">Talebin Fiyat Esnekliğini Etkileyen Faktörler:</span><br /></span></strong><br /><strong><span style="color:#33ff33;">· Malın ikame edilebilirilik derecesi:</span></strong> Eğer talep esnekliğini ölçtüğümüz mal, ikamesi bol bir mal ise talep esnekliği yüksek olacaktır. (Malı, başka mallarla ikame etme olanağı var ise, fiyat artışlarına daha duyarlı oluruz, çünkü onun yerine başka mal alma olanağımız var). İkamesi olmayan bir maldan bahsediyor isek, talep esnekliği düşük olacaktır. (Bu ihtiyacımızı karşılamak için bu malı tüketmek dışında seçeneğimiz yok, bu durumda fiyat değişimlerine duyarlılığımız daha düşük olacaktır, fiyat değişimleri bizi fazlaca etkilemeyecektir.)<br /><span style="color:#33ff33;"><strong>· Malın bütçe içindeki yeri:</strong></span> Eğer malın bütçemizdeki yeri çok düşükse, fiyat değişimlerini pek dikkate almayız, yani esneklik düşüktür. Ancak malın bütçemizdeki yeri büyükse, bütçemizin büyük bir kısmını bu mala ayırıyor isek, fiyat değişimlerine karşı çok duyarlı oluruz, yani talep esnekliği yüksek olur.<br /><strong><span style="color:#33ff33;">· Fiyat değişimlerinin geçici veya sürekli olması:</span></strong> Fiyattaki değişimin geçici olduğu biliniyorsa esneklik yüksektir. (fiyatın şu andaki artışının geçici olduğunu, malın bir süre sonra tekrar ucuzlayacağını düşünüyorsak, şu andaki fiyat değişimine tepkimiz yüksek olur, daha sonra almayı tercih ederiz) Fiyattaki değişimin sürekli olduğu düşünülüyorsa ise talep esnekliği daha düşük olacaktır.<br /><strong><span style="color:#33ff33;">· İhtiyacın Niteliği (zorunlu-lüks mal):</span></strong> Tüketilmesi zorunlu mallar için talep esnekliği düşüktür. (fiyat ne kadar artarsa artsın, talebimiz çok az düşecektir, çünkü o malı tüketmek zorundayız) Lüks mallar için ise talep esnekliği yüksektir. (lüks malları tüketmek zorunda değiliz, bu sebeple fiyat değişimlerine daha duyarlıyız.)<br /><strong><span style="color:#33ff33;">· Kısa ve uzun dönemde esneklik:</span></strong> Kısa dönemde esneklik daha düşük, uzun dönemde ise daha yüksektir.<br /><br /><br /><span style="font-size:130%;color:#ffff33;"><strong>B. Talebin Gelir Esnekliği</strong></span><br /><br />Talebin fiyat esnekliği, fiyattaki % değişimlerin talepte yaratacağı % değişimler ile ilgileniyordu. Talebin gelir esnekliği ise aynı mantıktan hareketle, gelirdeki % değişimlerin talepte yaratacağı % değişimler ile ilgilenmektedir.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622198914772530" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixKWhbIvsGGgiguHIbvkBEXqb7ZyETOAqAQSGyKY3hQrj3RfGS5jPVnOMPEKaVmRPBz6-5rsa01Ulqb0597VEH24cF3YrYNeTbE9yEA-21_hBov9htVjqKtsNr5qo1p7wucuHBPVM_rs_h/s320/11.jpg" border="0" /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Örnek:</span></strong> Bir ailenin yıllık geliri 6000 YTL den 7500 YTL ye çıktığında, yıllık et tüketimi 50 kg’dan 70 kg’a yükselmektedir. Bu ailenin et tüketimi için gelir esnekliğini hesaplayalım.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622203209739842" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzSAJ2ocWDDoyg2OO8l7F6U8czd7G6AiWo0Xq4Cchoy1w44ONdzX0HLtl37MO93t0IZkYbCJ8PfwI3Bv6yiln3VxX9UhH-nJbCtPl3uXagLGPIX0ReDuOFx3N34LrJrSOP9cPS878Ea-y3/s320/12.jpg" border="0" /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Yorum:</span></strong> Bu ailenin geliri %1 arttığında, et tüketimi %1.6 artmaktadır.<br /><br />Talebin gelir esnekliğinin 0’a göre durumu (pozitif ya da negatif olması), bizim malın niteliğiyle ilgili karar vermemizi sağlar.<br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622207504707154" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjL46-j_7o4_x98pFOrxXqRHn2QZyYWmeF33lO7NXMkpWal0egUKR-QvQr-rGxqq1SMxlOkKKOdpexUWCelVd_LxcA3AaX-j2rPzTCNTSq0HZsO2UUvWafW_ILPStJVIMQ06DIHTPUBccLv/s320/13.jpg" border="0" /><strong><span style="font-size:130%;"> <span style="color:#ffff33;">C. ÇAPRAZ TALEP ESNEKLİĞİ</span></span><span style="color:#ffff33;"><br /></span></strong><br />Çapraz talep esnekliği, bir malın fiyatındaki % değişmenin, diğer malın talebini % kaç etkilediğini gösterir. A ve B malları gibi iki maldan bahsettiğimizi düşünelim.<br /></p><p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622207504707170" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibo1FUmEHHGS8eVkFHIdLT_0LpBUrTfA-0QqzDDQyYkDsG4c7DTvfX-G23roapZ-ogDJCeTxnUDC7_X52LbpKhZBg1HKB9xiN0Gz00OCCnvAscAO3D3Izl7gtjk-G2vzAZQe39YsFReE7E/s320/14.jpg" border="0" /></p><p><strong><span style="color:#33ff33;">Örnek:</span></strong> Koyun eti fiyatı 8 YTL den 10 YTL ye yükseldiğinde, dana eti tüketimi 40 kg dan 60 kg a yükselmektedir. Dana eti ve koyun eti arasındaki çapraz talep esnekliğini hesaplayalım;<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622211799674482" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpuyf3DqWdH5EVudL1QSYq9_mucbzY2ZoHMzq35b6e-O0LYYl8JVx-LKz21XbXCiPgsGQRGBWsawa-oles7U-nxUV53062Q7OIyJBkm022sqo_3BNtL74j9tEaj_edXTgbLKiaBneBC65m/s320/15.jpg" border="0" /></p><p><span style="color:#33ff33;"><strong>Yorum:</strong></span> Koyun eti fiyatı %1 arttığında, daha eti talebi %2 artmaktadır. (sonuç pozitif çıktı)<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Örnek:</span></strong> A malının fiyatı 100 YTL den 150 YTL ye yükseldiğinde, B malının talep edilen miktarı 600 birimden 400 birime düşmektedir. A ve B malları arasındaki çapraz talep esnekliğini hesaplayınız. </p><p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622439432941186" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMDvvhZ5BaT5c6_u6cmYHZOp68XGwpJdDNVOpwAGdiVDIv3pWDZjxytEAtuIl5GJsOaJ2QV26elNApJD6NPHsCbFzNsEbRbHHkWat_5SMFtj7BqLi2cmB-6FsX-eB8OkPwRkjeh351m5qv/s320/16.jpg" border="0" /></p><p><strong><span style="color:#33ff33;">Yorum:</span></strong> A malının fiyatı %1 arttığında, B malının talebi %0.66 azalmaktadır. (sonuç negatif çıktı)<br /><br />Talebin çapraz esnekliğinin 0’a göre durumu (pozitif ya da negatif olması) malların birbiriyle ilişkisi hakkında fikir verir.<br /><br /></p><p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622443727908498" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1W3TT8cGR7GWG4vfrfoa8Qr3HB7QR1LsLoCAvscq1zagQpcPkIQsG_8rmxvGnUg_w8RUYZmpWD8fgYV-bJxOf2F05rX9hPGfV9rgJMhB_56z2Ji5ioz8SwwomBtLj0kpY22jJ0ppfSOIN/s320/17.jpg" border="0" /><span style="color:#ffff00;"><strong><span style="font-size:130%;"> D. TOPLAM GELİR İLE ESNEKLİK ARASINDAKİ İLİŞKİ</span></strong><br /></span><br />Bir üreticinin, satacağı malın fiyatını düşürüp düşürmeme konusunda karar vermeye çalıştığını düşünelim. Üretici bu kararı verirken talep esnekliğinin değerine dikkat etmelidir.<br /><br />· Tüketiciler fiyat değişimine çok duyarlı ise (talep esnekliği yüksek ise) fiyatını düşürmesi, üreticinin lehine olacaktır. Fiyat azıcık bile düşse, talep edilen miktar çok artacaktır. Dolayısıyla üreticinin toplam geliri (=hasılatı) artacaktır. (Aşağıda 1. şekil)<br />· Tüketiciler fiyat değişimine karşı duyarsız ise (talep esnekliği düşük ise) fiyatını düşürmesi, üreticinin aleyhine olacaktır. Çünkü fiyattaki düşüş, talep edilen miktarı çok az arttıracaktır ve üreticinin toplam geliri (hasılatı) azalacaktır. (Aşağıda 2. şekil)<br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622448022875810" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNbnI2s712YwhcmmyY6Iyo8QFBiq3A07Y4wypcX16F3eisBPIoIjIIPT3B5Fj6pJYDxkqg7FuwIV3AkQIvBOQMakiXSgfkLrT0_H_EpT0wMrlYDaAuAXkoWxQs6gTTVQQ86ZM4IZ0WCkJG/s320/18.jpg" border="0" /> Yukarıdaki şekilde, dikey taralı alanlar, fiyattaki düşüş nedeniyle, üreticinin kaybını, çapraz taralı alanlar ise, satacakları miktardaki artış nedeniyle kazançlarını göstermektedir. (Arz eğrisinden değil, talep eğrisinden bahsediyor olmamız kafanızı karıştırmasın, üreticimiz, tüketicilerin davranışlarına bakarak karar vermeye çalışıyor.) Sol tarafta talep esnekliği 1’den büyüktür ve üreticinin kazancı (çapraz taralı alan) kaybından büyüktür, yani bu tüketici grubu için fiyat düşüşü, üreticinin kazancını arttıracaktır. Sağ tarafta ise talep esnekliği 1’den küçüktür. (üreticinin kazancı, kaybından küçük) Bu tüketici grubu için fiyat düşüşü, üreticinin kazancını azaltacaktır ve mantıklı değildir.<br /><br />Aynı mantığı bu kez üreticinin fiyat yükseltmeyi düşündüğünü varsayarak işletirsek;<br />· Tüketiciler fiyat değişimine çok duyarlı ise (talep esnekliği yüksek ise) fiyatını artması, üreticinin aleyhine olacaktır. Fiyat azıcık bile artsa, talep edilen miktar çok azalacaktır. Dolayısıyla üreticinin toplam geliri (=hasılatı) azalacaktır. (Aşağıda 1. şekil)<br />· Tüketiciler fiyat değişimine karşı duyarsız ise (talep esnekliği düşük ise) fiyatını arttırması, üreticinin lehine olacaktır. Çünkü fiyattaki artış, talep edilen miktarı çok az azaltabilecektir ve üreticinin toplam geliri (hasılatı) azalacaktır. (Aşağıda 2. şekil)<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622448022875826" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglxmWLYwhJCF4ChRk7SN6xSMm_5E-TSErmeJQGfjSSu2I2VfBG6dPqUmJRUg8LaPsl2IiVXlflRrv7UWe-st1mYI6uRcA-w4gjnlknrLVn3lLGr1fR_V_c7qz_-kNRkeg6aYo5ZZSnUMzR/s320/19.jpg" border="0" /><br />Bu kez şeklin tersine döndüğüne dikkat edelim. Üretici, fiyatın yükselmesi nedeniyle bir kazanç elde ederken, talep edilen miktarın azalması nedeniyle kazancı azalmaktadır. Şimdi bu kazanç ve kaybı karşılaştıracak olursak; sol tarafta talep esnekliği 1’den büyüktür ve üreticinin kazancı (çapraz taralı alan) kaybından (dikey taralı alan) küçüktür, yani bu tüketici grubu için fiyat artışı, üreticinin toplam gelirini azaltacaktır ve bu sebeple mantıklı değildir. Sağ tarafta ise talep esnekliği 1’den küçüktür. (üreticinin kazancı, kaybından büyük) Bu tüketici grubu için fiyat artışı, üreticinin kazancını arttıracaktır.<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">SONUÇ: Üreticiler, talep esnekliği yüksek tüketici grubuna düşük fiyat, talep esnekliği düşük tüketici grubuna yüksek fiyat uygulayarak toplam gelirini arttırabilir.</span></strong><br /><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ffff33;">E. ARZ ESNEKLİĞİ</span></strong><br /><br />Arz esnekliği, bir malın fiyatında ortaya çıkan değişmenin, malın arz edilen miktarı üzerinde yarattığı etkiyi % cinsinden ölçmektedir.<br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622452317843138" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvpwKmMBo4-ESnDDE7j0-fT_Y1Go4e9nwgWQ7h3vJyJoU9pbzceDzsj_XruzhVpkw-iaOIBwLuPMKrIlsMBBTq9iqgwWWYXc38iuDDzumWy2K3WO8aNATv9C1d-yA28lJVU237q1249x1P/s320/20.jpg" border="0" /> Talep esnekliği ile aynı formül olduğuna dikkat edin:-) sadece talep esnekliğindeki Q talep edilen miktarı gösterirken, buradaki Q arz edilen miktarı göstermektedir. Ayrıca talep esnekliği her zaman negatif iken (fiyat ile talep arasındaki ters yönlü ilişki nedeniyle) arz esnekliği her zaman pozitiftir. </p><p>Arzın fiyat duyarlılığının yüksek ya da düşüklüğü (esnek olup olmadığı) bulunan değer 1 ile kıyaslanarak bulunur<br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijzgFYBgQY6DOgZNRt6ArtBuWvOw1Ngqn3u6lnlao0SFEORsYv5zbNYz0-MSga9p5TK7sDkTYIM9B10lonCYD6E6a6MmD07emLp1imaYTZ25_SUdBl0mLAwt4cT_RKhCpeMFLhIBcpug57/s1600-h/21.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622654181306066" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijzgFYBgQY6DOgZNRt6ArtBuWvOw1Ngqn3u6lnlao0SFEORsYv5zbNYz0-MSga9p5TK7sDkTYIM9B10lonCYD6E6a6MmD07emLp1imaYTZ25_SUdBl0mLAwt4cT_RKhCpeMFLhIBcpug57/s320/21.jpg" border="0" /></a><strong><span style="font-size:130%;color:#ffcc66;"> Arz Esnekliğini Etkileyen Faktörler:<br /></span></strong><br /><strong><span style="color:#33ff33;">· Kısa Dönem-Uzun Dönem:</span></strong> Kısa dönemde arz esnekliği düşüktür. Mesela piyasada fiyatın arttığını düşünelim, bu durum üreticileri daha fazla üretmek yolunda motive edecektir. Ancak üretimin kısa sürede artması mümkün değildir. (Özellikle tarımsal üretimin artması en az 1 mevsim geçmesini gerektirir) Bu nedenle, arz fiyat değişimine kısa dönemde ayak uyduramaz. Uzun dönemde ise arz esnekliği yüksektir.<br /><strong><span style="color:#33ff33;">· Geleceğe Ait Bekleyişler:</span></strong> Üreticiler fiyat değişikliğinin geçici olmasını bekliyorlarsa, üretici için üretimi arttırmak yarar sağlamaz, dolayısıyla arz esnekliği düşüktür. Ancak fiyat değişikliğine ilişkin bekleyiş uzun süreceği şeklinde ise üretici üretimini yeni fiyata göre ayarlayabilecektir. Dolayısıyla arz daha esnek olacaktır.<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">SORU:</span></strong> Aşağıdaki arz eğrilerine dayanarak üreticilerin fiyat değişimine karşı duyarlılıkları hakkında (arz esneklikleri hakkında) ne söyleyebilirsiniz?<br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhL0xY1rOaXqn6ATA4bens0w8w1NRWxrFMIALIWN_SbD5sKJh_RVk0VQHI26TR-ghLeDB5y9jhYAO3r5wMZ8UYGazZkOht16tO7hM1GgTnNnf8yPUDgA5Xl3SabUu6_jP-q5gX1vVFNxlRO/s1600-h/22.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622658476273378" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhL0xY1rOaXqn6ATA4bens0w8w1NRWxrFMIALIWN_SbD5sKJh_RVk0VQHI26TR-ghLeDB5y9jhYAO3r5wMZ8UYGazZkOht16tO7hM1GgTnNnf8yPUDgA5Xl3SabUu6_jP-q5gX1vVFNxlRO/s320/22.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUPOcUn5XDmBhQd1nNLk05bkQSR7CXzIqOL4KF-1HucYmfc6D5hLIC3IZVTepIgEBrEReQKndhkwKmnDem6sfZiy_cKq5KYH7dj8hI9LjRCHAE_j5RElcokitM-tn4Ati-mqAFR0YTKmnj/s1600-h/23.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622662771240690" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUPOcUn5XDmBhQd1nNLk05bkQSR7CXzIqOL4KF-1HucYmfc6D5hLIC3IZVTepIgEBrEReQKndhkwKmnDem6sfZiy_cKq5KYH7dj8hI9LjRCHAE_j5RElcokitM-tn4Ati-mqAFR0YTKmnj/s320/23.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2jyuxneMCljNBuqRyOnRN8VPLqvcuQbB-l5S93ZgmqC405r9G7aXjG33MJvxOcje1T-NtaiZEnRcSLPDJyuw1lsI0QOkd-iIQYXIvzP9kKVXmqhyphenhyphengQB46THFuOWkldhw909Is0O2T2qB0/s1600-h/24.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5158622662771240706" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2jyuxneMCljNBuqRyOnRN8VPLqvcuQbB-l5S93ZgmqC405r9G7aXjG33MJvxOcje1T-NtaiZEnRcSLPDJyuw1lsI0QOkd-iIQYXIvzP9kKVXmqhyphenhyphengQB46THFuOWkldhw909Is0O2T2qB0/s320/24.jpg" border="0" /></a></p>Billy the Kidhttp://www.blogger.com/profile/06239315238187088049noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-8989423797366813194.post-30291805169943779162008-01-14T15:12:00.000+02:002008-01-23T13:40:08.380+02:00ÜNİTE 3 ARZ VE TALEP<div align="justify"><strong><span style="font-size:130%;color:#ffff33;">A- Talep ve Talep Miktarı</span></strong><br /><br />Talep; diğer değişkenler sabitken (ceteris paribus), belirli bir zaman diliminde piyasada tüketicilerin değişik fiyat düzeylerinde satın almaya hazır oldukları mal veya hizmet miktarıdır.<br /><br />Ceteris Paribus’u hatırlayalım:-) Bir kavramı belirleyen çok sayıda değişken varsa, bunlardan sadece bir tanesinin değişmelerini inceleyip, diğerlerinin analizimiz boyunca sabit kalacağını gösteren varsayımdı.<br /><br />Talep edilen mal miktarı, birçok şeye bağlıdır. Deterjan talebi örneğimize dönecek olursak;<br />· Deterjanın fiyatı<br />· Diğer malların fiyatları<br />· Gelir<br />· Zevk ve alışkanlıklar<br />· Tüketicinin beklentileri (kalite gibi)<br />· Tüketici sayısı<br /><br />…… ve bunlar gibi birçok şey, talebimizi etkileyecektir. Ancak, analizi kolaylaştırmak için, deterjanın fiyatı dışındaki tüm etkenlerin değişmeyeceğini varsayıp (ceteris paribus) sadece deterjan fiyatı değiştiğinde talebimizin nasıl değişeceğini inceleriz.<br /><br />Matematiksel olarak yazacak olursak Talep Fonksiyonu;<br /><br />Q<span style="font-size:78%;">D</span>=f(P, P<span style="font-size:78%;">DİĞER</span>, Gelir, Zevk ve alışkanlıklar, ….)<br />Ceteris Paribus Q<span style="font-size:78%;">D</span>=f(P)<br /><br />Talep Kanunu: Bir malın satın alınmak istenen miktarı ile fiyatı arasındaki ters yönlü ilişkidir. Yani bir malın fiyatı artarsa, talep edilen miktar azalacak; malın fiyatı düşerse, talep edilen miktar artacaktır. Talep eğrisinin negatif eğimli olmasının iki nedeni vardır:<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">- Gelir etkisi</span></strong> (Diğer malların fiyatları değişmezken, bir malın fiyatının artması ya da azalması, gelirimizin satınalma gücünü değiştirecektir. Bu da bütün mallardan almak istediğimiz miktarı değiştirir. Mesela gelirimiz 600 lira ve malın fiyatı 50 lira olsun. Malın fiyatının 50 liradan 30 liraya düşmesi, gelirimizde bir değişme olmasa da, gelirimizin satın alma gücünde bir artış yaratır. Mal 50 lirayken alabileceğimiz miktar ile 30 lirayken alabileceğimiz miktar farklıdır. Buna gelir etkisi diyoruz.)<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">- İkame Etkisi:</span></strong> Diğer malların fiyatları değişmezken, bir malın fiyatının artması, bu malı diğer mallara göre pahalı hale getirir. Başka bir deyişle, diğer mallar (fiyatları değişmediği halde) ucuzlamış gibi olur. Bu nedenle talebimizi bu ucuzlayan mallara kaydırır, fiyatı artan malın talebini azaltırız. Buna ikame etkisi denir. </div><div><div><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155320548424801650" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0m71hoDiud0v3-MqDm1GEWddgjHy-36KekfoPpo4BeFonnSozBMNoshyj8Yn48FOAFSLZQe9YTngOStyICh0FlYxAMphAcQsNU259IYAZdWUxHhpifB0ci13bjUnMZnNI0XCyi8dKMEEa/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /></div><div>Yukarıdaki tablo, rasyonel tüketici Ali’nin değişik fiyat düzeylerinde talep edeceği CD miktarını gösteren <strong><span style="color:#33ff33;">TALEP TABLOSU</span></strong>dur. Bu tablodaki verileri grafik üzerinde gösterecek olursak <strong><span style="color:#33ff33;">TALEP EĞRİSİ</span></strong>ni elde ederiz.</div><div><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155321128245386626" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjz0317T9gtl3EZaJAgsF7uA7Wymu8OUMZ_o1t6Iq5Hkt7_syAOhIKiTwSzqHkZI9WN2BivhADpg1Cb4ZfKuBBQ7jdaB3U3-ykP_zlQ4kxjBrXSgh_0FkGGu8rBI0T3FXiTKbnfMs103LDC/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" />Yukarıdaki grafik, rasyonel tüketici Ali’nin CD talebini göstermektedir. (Fiyat ile talep edilen miktar arasındaki ters yönlü ilişkiye dikkat edin lütfen). Peki tüm tüketicilerin CD talebini gösteren eğriyi nasıl elde ederiz? Tüm tüketicilerin talep eğrilerini toplayarak.</div><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155321888454598034" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrqlUtELdg8KUOJXJCuufuFbzaPQIQSyMRJeQQq6dzqyl2uCxPtE39umGhfquZU7s8Q-eGy8nTL-YBMVQ46oC_FUmFj5c5KiEkV7M2T1RfG4RPr7BmzKcXTReNPlYra9sXLfiZhMgQpkas/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /> <img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155322232051981730" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZMc_aLWXNY9m1wVAWEqeCgYRvaOUEih1dWgFwewIagk0YXchMkX1tFy5T-Nn6KDYJa6WMX3eoQ1yWIi8CyT0r59HdLzzkb8BmdslzhSOToJN5gQsZRoI7w1uf-Am7NkHBb1jmRdTaSKF5/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /> <img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155322661548711346" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAfpv2bMfpg2blx3sa_xru9NC9POcpF2IaTdfuFMPQExV9YhJWdjkqt0ZC4ue991U7xbUnXwfMOs8JV5sRRY5HiKtU-M8syHhTdMYwpbdQY-jr3moxDhqK-SKZBHCBXSs9v0BNM003YHk4/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><strong>İki genel kuralı kesinlikle aklımızdan çıkartmıyoruz:</strong><br /><br />1) Bir eğri üzerindeki hareketimiz, eksenlerdeki değişmelerle ilgilidir. Mesela, fiyat 100 liradan 200 liraya yükseldiğinde, CD piyasasında talebin ne olacağını aynı eğri üzerinde yukarı tırmanarak buluruz. (fiyat 100 liradan 200 liraya çıkacaksa, talep edilen miktar, 245 den 190 a düşecektir.)<br /><br />2) Eğer eksenlerde ifade edilmeyen bir şeylerde değişim varsa, (ki onlar ceteris paribus tuttuğumuz şeylerdir) bu durumda eğrimiz sağa ya da sola doğru kayacaktır.<br />Talep fonksiyonunda neleri ceteris paribus tutmuştuk? Gelir, diğer mal fiyatları, zevk ve tercihler, tüketicilerin beklentileri, potansiyel alıcı miktarı vs… Bunların her birindeki değişmeler talep eğrimizi sağa ya da sola kaydıracak. (Dikkat: Bu saydıklarımız eksenlerde yok!!!)<br /><br />Mesela, ceteris paribus tuttuğumuz Ali’nin geliri, artmış olsun. Gelirdeki artış, talebi olumlu yönde etkileyeceğinden talep eğrisi sağa doğru kayacaktır. (D-->D1) Ya da bizim malımızı ikame edecek (yerine geçebilecek) bir malın fiyatındaki düşüş, bizim malımıza olan talebi düşüreceğinden talep eğrisi sola doğru kayacaktır. (D-->D2)<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155323133995113922" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifDKGY82kn5sRpJ2OIfesyjewLlGi3ovBId8UnRlzUsClx5TRrjSonJAMIT7Ypj3HSBZ7tp2AxBh6ivVMyER_qFjm0D5Yjv9c3QTCP_6KlONqb6Cvef4SzpXcYnEq5zUYL5gOsiOGzhHWf/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" />Diğer mal fiyatları dediğimiz zaman iki tür maldan bahsediyor olabiliriz: İkame mallar ve tamamlayıcı mallar. İkame mallar, birbirinin yerine geçebilen, birbirine rakip mallardır. (portakal-mandalina gibi) İkame mallardan birinin fiyatındaki artış, diğer malın talebini arttıracaktır. (Portakal fiyatı artarsa, mandalina talebimiz artar. Niye? Portakal pahalılaştı, onun yerine mandalina tüketimini arttırırız.) Tamamlayıcı mallar ise birbirini tamamlayan, birlikte kullanılan mallardır. (otomobil-benzin gibi) Tamamlayıcı mallardan birinin fiyatındaki artış, diğerinin talebini olumsuz yönde etkiler. Benzin fiyatı artarsa, araba talebi azalır.<br /><br />Normal şartlar altında, tüketicinin gelirindeki artış, tüketicinin talebini arttırır. (Talep eğrisini sağa kaydırır) Bu tür mallara <strong><span style="color:#33ff33;">NORMAL MAL</span></strong> denir. Ama bazı mallar vardır ki; tüketici geliri arttığında, bu mallara olan talebini azaltır. Mesela margarin. Gelirimiz arttığında margarin talebimiz artmaz, aksine azalır. Neden? Margarin yerine tereyağı kullanmaya başlarız. İşte bu tür mallara <strong><span style="color:#33ff33;">DÜŞÜK MAL (ya da FAKİR MAL)</span></strong> denir. Dolayısıyla gelirimizdeki artış, düşük mallara olan talebimizi azaltacağından, talep eğrimiz sola kayacaktır.<br /><br /><span style="font-size:130%;color:#ffff33;"><strong>B- Arz ve Arz Miktarı</strong></span><br /><br />Arz; diğer değişkenler sabitken, belli bir zaman diliminde piyasada üreticilerin değişik fiyat düzeylerinde satmaya hazır oldukları mal ve hizmet miktarıdır.<br /><br />Arz fonksiyonu; arz edilen herhangi bir malın miktarı ile bu miktarı belirleyen faktörler arasındaki ilişkiyi gösterir.<br /><br />Q<span style="font-size:78%;">S</span>=f(P, Maliyetler, Teknoloji, Beklentiler, Vergiler, Sübvansiyonlar, Firma Sayısı…..)<br />Ceteris Paribus; Q<span style="font-size:78%;">S</span>=f(P)<br /><br />Arz kanunu; bir malın satılmak istenen miktarı ile fiyatı arasındaki pozitif yönlü ilişkidir. Malın fiyatı artarsa, arz edilen miktar artar (üreticiler, bu malı üretmeye daha fazla gönüllü olurlar); malın fiyatı düşerse, arz edilen miktar azalır. </div><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155323584966680018" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaGyogxE_fVWibOPialgXuNE_UNINd7yTImrCemSuxsOky_YJCYHOcvayvIaaehiQh9VQSYnCjZ-YVbYJALtcJCyo5_0rEsaPYy9heDHt7GIHB9_poykN0PpuhzuRhhEZpNZh-4NUhaW-W/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /> <img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155323902794259938" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSNE3zl7Tj1BEUIVKHwUzeurIoCul6wlaE7CL0UzhMdi-dk7LqCCHR0YZkTy381WzsTTV52m7_Jj64YwlZz4TT4xZ8eawGU3ZgHwPh9gWmphjvir7Ym-aH_9rqIu7ujuGSE4WSb3RqmWym/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" />Yukarıdaki grafik, rasyonel üretici Hakkı’nın CD arzını göstermektedir. (Fiyat ile arz edilen miktar arasındaki pozitif yönlü ilişkiye dikkat edin lütfenJ). Peki tüm üreticilerin CD arzını gösteren eğriyi nasıl elde ederiz? Tüm üreticilerin arz eğrilerini toplayarakJ (Talepteki ile aynı mantık)<br /><br />Talepte geçerli olan kurallar arzda da geçerli! Fiyatlardaki artış ya da azalış, aynı arz eğrisi üzerinde yukarı ya da aşağı hareket etmemiz anlamına gelir. Mesela, CD fiyatı, 100 liradan 200 liraya yükselirse, Hakkı’nın arz ettiği miktar 25’den 50’ye yükselecektir.<br /><br />Ancak, daha önce ceteris paribus kabul ettiğimiz şeylerde olabilecek bir değişiklik, arz eğrisini sağa ya da sola kaydırır. Mesela, üretim maliyetlerindeki artış (işçilik ücretlerinde, hammadde fiyatlarında) üreticiler için olumsuz bir gelişmedir ve arz eğrisini sola doğru kaydırır.(S-->S1) Mesela vergi oranlarındaki bir azalış, üreticiler için olumlu bir gelişmedir ve arz eğrisini sağa doğru kaydırır. (S-->S2)<br /><br /><div></div><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155324998010920450" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiJNu-1loEZ7MIKvdw9XSa4kgkHHmjO4eq4i3mb9zWTm0tAhLvqV4diRBBaoOjcFgH_GBOR2QZP08dqo3AzAHawZ7c8ZIyqR7R_2vAwMtjelHRveTSt34ajaOCnIytjq9kF_i_26vLO95r/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><strong><span style="font-size:130%;"><span style="color:#ffff33;">C- Piyasa Dengesi</span><br /></span></strong><br />Piyasa dengesi, arz ve talebin eşitlendiği, bir diğer deyişle arz ve talep eğrilerinin kesiştiği noktada oluşur. Arz ve talebi birbirine eşitleyen fiyat düzeyine denge fiyatı denir. Denge fiyatında alınan(talep edilen) ve satılan(arz edilen) mal miktarı ise denge miktarıdır.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155331715339771410" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQD8ahgLVE5l0GqwzLGBcq0WK-jvXh_bMr7YeFMXua8DEphItN_MhyphenhyphenYdB-44neVvjOXqHTYWGjWUqLkyKHdztT7sBjMOXkT31mkQABrA4_L8wvxwIUXEvUTHMZpBUSFdJbFA73oq9wJ1jX/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" />Yukarıdaki şeklin elma arz ve talebini gösterdiğini düşünelim. Elmanın piyasa denge fiyatı 100 TL, arz ve talep edilen denge miktarı ise 80 kg.dır. Eğer elma fiyatı 120 lira olarak belirlenseydi, denge fiyatının üstünde fiyat, üreticileri teşvik ederken, bir kısım tüketicinin de piyasadan çekilmesine neden olacaktı. Bu durum <strong><span style="color:#33ff33;">ARZ FAZLASI (ARTIK)</span> </strong>olarak adlandırılır. Eğer elma fiyatı 80 lira olarak belirlenseydi, denge fiyatının altında fiyat, tüketicileri elma almaya teşvik ederken, bir kısım üreticinin piyasadan çekilmesine neden olacaktı. Bu durum <strong><span style="color:#33ff33;">TALEP FAZLASI (KITLIK)</span></strong> olarak adlandırılır.<br /><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ffff33;">D- Dengedeki Değişmeler</span></strong><br /><br />P (fiyat)Arz ve talep eğrisindeki kaymalar, piyasa denge noktasının değişmesine neden olacaktır. Arz ve talep eğrileri tek başına kayabileceği gibi ikisi aynı anda da kayabilir ve her bir kaymanın piyasa denge fiyat ve miktarı üzerinde farklı etkisi olacaktır.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155333167038717474" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE4nd4eDhFYOSJvSv3pK1MK1yqpzq613xzKSkehl4GqCp0nF8q9EhuS2M0mHv75IxaMcAgbDjNxFkukVKT8N2F8w01WAUDoz_YrjnmRQeKil5shTWm4Y1m3KAkWtqLFMtjHfiOD8OzSueq/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155333171333684786" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjthrstWstZqCvacwTOJ16ruxPFSAyzjsyfAg7ovT-yxHwfgX-1ZUSnNJzSUWt3nzNoF4csPeGCL1_yUpK1uLK9q1YZeADF5dxqv5ma95LlPd156avVlKidbDKDPT-aRv7dP2nXQthdfm83/s320/Untitled-2+copy.jpg" border="0" /><br /><br /><br /><p></p>Billy the Kidhttp://www.blogger.com/profile/06239315238187088049noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-8989423797366813194.post-25480659261030119802008-01-09T22:53:00.000+02:002008-01-23T13:37:55.698+02:00ÜNİTE 2 KITLIK, TERCİH VE FAYDA<span style="font-family:arial;"><span style="color:#ffff33;"><span style="font-size:130%;"><strong>A- Kıtlık ve Tercih</strong></span><br /></span></span><br />İlk ünitede iktisadı tanımlarken, <span style="color:#33ff33;"><strong><em>“iktisadın bir tercih bilimi”</em> </strong></span>olduğunu söylemiştik. İktisat bilimi kaynakların kıt olması nedeniyle, insanların yaptıkları tercihleri ve bu tercihlerin sonucunda oluşan ekonomik etkileşimleri inceler.<br /><br />İnsan ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanılacak mal ve hizmetleri üretmek için üretim faktörleri (girdiler) kullanılır. Üretim faktörleri, toprak (doğal kaynaklar), sermaye ve emekten oluşan kaynaklardır. (Bazı iktisada giriş kitaplarında 4. üretim faktörü olarak <em><span style="color:#33ff33;">“<strong>girişim”</strong></span></em> de yerini almaktadır.)<br /><br />Kaynaklar (girdiler); mal ve hizmet üretiminde kullanılan doğa ya da insanlar tarafından sağlanan tüm araçlardır.<br /><ul><li><div align="justify">İnsanlar tarafından üretilemeyen kaynaklar, doğal kaynaklardır. Doğal kaynaklara örnek olarak toprak, su, petrol, mineraller, vahşi yaşam, orman gösterilebilir.</div></li><br /><li><div align="justify">İnsanlar tarafından sağlanan kaynaklar<br />o <strong><span style="color:#33ff33;">Emek:</span></strong> Mal ve hizmet üretmek için gerekli fiziksel ve zihinsel çalışmalardır.<br />o <strong><span style="color:#33ff33;">Sermaye:</span></strong> Diğer malları üretmek için kullanılan makineler, araçlar ve fabrikalardır.</div></li></ul><p align="justify"><strong><span style="color:#33ff33;">Fiziksel Sermaye:</span></strong> Makine teçhizat vs.<br /><strong><span style="color:#33ff33;">Finansal Sermaye:</span></strong> Fiziksel sermaye üzerindeki mülkiyet hakkını ifade eder.<br /><strong><span style="color:#33ff33;">Beşerî Sermaye:</span></strong> Çalışanların eğitim ve yetiştirilme aracılığı ile elde ettikleri bilgi birikimi ve yeteneklerdir. (insanların kendilerine yaptıkları yatırım.)<br /><br /><strong><span style="color:#33ff33;">Önemli!!!:</span> </strong>“Para” üretim sürecine doğrudan katılmadığı için sermaye olarak algılanmamalıdır. Bu derste sermaye ile kastettiğimiz, üretim sürecine doğrudan katılan makine teçhizattır.<br /><br /><span style="color:#3333ff;"><strong><span style="font-family:arial;color:#ffcc66;">Tercih - Fırsat Maliyeti – Parasal Maliyet:</span></strong><br /></span><br />Kıt kaynakların nasıl kullanılacağı konusunda akılcı (rasyonel) seçimlerin yapılması ekonominin temel konusudur. Yine ilk ünitede değindiğimiz gibi akılcı birey (homo economicus) her bir alternatife ilişkin maliyetleri ve faydaları karşılaştırıp, buna göre karar veriyordu. Belirli bir karar ya da seçimin sağladığı fayda, bu seçime ilişkin maliyeti aşıyorsa refah düzeyimiz yükselecektir ve seçim akılcıdır.<br /><br />Belirli bir tercih ya da davranış için vazgeçmek zorunda kaldığımız en değerli alternatif bu seçimin ya da davranışın fırsat maliyeti (alternatif maliyeti) dir. Fırsat maliyeti kısaca, bir kararı uygularken vazgeçilen karardır. (Şu anda iktisada giriş dersinde olmanızın alternatif maliyeti nedir?)<br /><br />Fırsat maliyeti kıtlıkla karşı karşıya bulunan insanların yaptıkları tercihleri önemli ölçüde etkiler. Parasal maliyet ise bir malı satın almak için vazgeçtiğimiz YTL miktarıdır.<br /><br /><span style="font-family:arial;font-size:130%;color:#ffff33;"><strong>B- Üretim İmkanları (Olanakları) Eğrisi</strong></span><br /><br />Üretim imkanları eğrisi, mevcut üretim faktörleri ve üretim teknolojisi veri iken (ceteris paribus), belirli bir dönemde ekonominin maksimum düzeyde üretebileceği çeşitli çıktı (ürün) bileşimlerini gösteren eğridir. </p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153590282194902258" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH60RTJ3fxn0IVucVZjJ7TYbcO0jRjTJl4kAF9HdSIXdCZjoXTO9ClPX7gMDj37uXtnz-MQLhWVsPkSCBAG5R2Hkr96X3-kH16zP8WN5KvhObrcw1uHtySAAB0IdZIfo89X7JyARB_TpuR/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /> Üretim imkanları eğrisi, kıtlığın sonuçlarını, ekonomideki tercihleri ve her tercihin fırsat maliyetini gösterir.<br /><strong>Eğri üzerindeki noktalar</strong> (A, B, C, D), mevcut kıt kaynaklar ile üretilebilecek maksimum üretim miktarlarını gösterir. Mesela B noktasında, ekonomideki tüm kaynaklar (tüm emek, tüm sermaye, tüm toprak) kullanılarak 40 ton buğday ve 10 bin adet TV üretilebilmektedir. <strong>Eğrinin içindeki noktalar</strong> (E noktası gibi), mevcut kaynaklarımızla yapabileceğimiz bir üretimdir. Ancak bu üretim akılcı (rasyonel) bir üretim olamaz, çünkü elimizdeki kaynakların tamamı kullanılmamaktadır. Yani üretim olanakları eğrisinin içindeki noktalar, ekonomide işsizlik ya da atıl (kullanılmayan) kapasitenin olduğunu gösterir. (Elimizdeki kaynaklar 8 bin TV ve 25 ton buğday üretmek için yeterli ve artıyor bile, bu artan kaynakların boşta kalması, üretimin rasyonel yapılmadığının göstergesidir. Bu yüzden eğri içindeki noktalar tercih edilmez.) <strong>Eğrinin dışında kalan noktalar ise</strong> (F noktası gibi) mevcut kaynaklarımızın (emek, sermaye, toprak) yeterli olmadığı üretim düzeyini, yani kaynak yetersizliğini gösterir.<br /><br /><strong><span style="font-family:arial;color:#ffcc66;">Artan Fırsat Maliyeti</span></strong><br /><br />Fırsat maliyetini, bir kararı uygularken vazgeçilen karar olarak tanımlamıştık. Grafik üzerinden yorum yapacak olursak, TV üretimini 10 binden 15 bine çıkarmak istiyorsak, buğday üretimini 40 tondan 30 ton’a indirmek zorundayız. Bu durumda 5 bin TV daha fazla üretmenin fırsat (alternatif) maliyeti, 10 ton buğdaydır.<br /><br />Üretim imkanları eğrisi içbükey çizilmiştir. Bunun nedeni artan fırsat maliyetidir. Artan fırsat maliyeti, bir malın daha fazla üretilebilmesi için, diğer malın üretiminden vazgeçilmesi gereken miktarın her aşamada artmasıdır. Yine örneğimize dönecek olursak, TV üretimini bu kez 15 binden 20 bine çıkarmak istiyorsak, buğday üretimini bu kez 30 tondan 15 tona düşürmemiz gerekecektir. Yani bu ikinci durumda, ARTAN FIRSAT MALİYETİ SEBEBİYLE, 5 bin TV daha fazla üretmenin fırsat (alternatif) maliyeti, artık 15 ton buğday olmuştur.<br /><br />Üretim imkanları eğrisinin gösterdiği fırsat maliyeti, marjinal dönüşüm oranı ile ölçülür. Marjinal dönüşüm oranı; bir maldan 1 birim fazla üretmek için, diğer malın üretiminden ne kadar fedakarlık etmek gerektiğini gösterir.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153591562095156482" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC3T7bDcz1_FnYFGnkULr4Ac5LdNkzow52nuR8zaXWL8-yFuBw849bvCflEtYLF9ELdsTQdRK611LCvREMp7fGBRU0dF8isoaU360g17WGNg1CLNBMOB_bFgHF1ZVeDME4cZbHRWu-TUgr/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><br />Marjinal Dönüşüm oranının -2 çıkması şu anlama gelir, TV üretimini 1 birim arttırabilmek için, buğday üretimini 2 birim azaltmak zorundayız. İşaretin negatif olmasının anlamı bir malın üretimi artarken, diğer üretimin azalmak durumunda olmasıdır. (Ters yönlü ilişki)<br /><br /><strong><span style="font-family:arial;color:#3333ff;"><span style="color:#ffcc66;">Üretim İmkanları Eğrisinde Kaymalar:</span><br /></span></strong><br />BuğdayÜretim faktörlerinden birinin miktarındaki artış, teknolojik yenilikler üretim imkanları eğrisinin sağa doğru kaymasına neden olur. Aşağıdaki şekilde kaynaklardaki artış sadece TV üretimi ile ilgilidir.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153592098966068498" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA9JTgYfYXnLjeEgUC7nbUgzqyZbTs1jUrv0SPMLcIs6e7XYtD7us7Ov1N0-LgKsIxz3dduiiZpCr6oq4UsJhnKbXDHzccY4AIJiOIWDdgba4k87eZawjY-ue7PP_5rSKo41MlEGOuNYou/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><br />Her iki mal ile ilgili üretim faktörlerinin artışı ve ekonomik büyüme üretim imkanları eğrisini bütünüyle sağa doğru kaydırır. Bu tür kaymalarda her iki malın üretim miktarı artar. Yandaki şekil <em><span style="color:#ff0000;">“ekonomik büyüme”</span></em> durumunu göstermektedir.<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153592494103059746" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh68Ek5FCYW6-IjXzaXb_QeCGjwijZk9vEpJGLGcjlsudFYlHsyCaMVcV_qix12dXHd_BcYNA_FGDlIYHI7gU5fY0t4ay81kwYG420uZJ0CKbX0eUEZS9KoI2wVMkNdVYSRb6bdyGp3WluR/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><br /><strong><span style="color:#000066;"><span style="font-family:arial;font-size:130%;color:#ffff33;">C- Alternatif İktisadi Sistemler</span><br /></span></strong><br />Her ekonomik sistemin yanıtlamaya çalıştığı 3 temel soru vardır:<br />- NE Üretilecek?<br />- NASIL Üretilecek?<br />- KİMİN İÇİN Üretilecek?<br /><br />Bu üç temel sorunun çözümü için, toplumlar siyasi yapılarına uygun ekonomik sistemleri benimserler. Bu sorulara verilecek cevaplara göre oluşan 3 temel ekonomik sistem vardır:<br /><strong><span style="color:#33ff33;">1. Piyasa Ekonomisi:</span></strong> Ne, nasıl, kimin için üretilecek sorularının cevabı piyasada, fiyat mekanizması tarafından veriliyorsa bu ekonomi piyasa ekonomisidir.<br /><strong><span style="color:#33ff33;">2. Kumanda Ekonomisi:</span></strong> Bu sorulara ilişkin cevaplar merkezi otorite (devlet) tarafından veriliyorsa bu ekonomi kumanda ekonomisidir.<br /><strong><span style="color:#33ff33;">3. Karma Ekonomi:</span></strong> Bu sorulara ilişkin cevaplar piyasa ve devlet tarafından beraberce veriliyorsa bu ekonomi karma ekonomidir.<br /><br /><strong><span style="color:#ffff33;"><span style="font-family:arial;font-size:130%;">D- Tercih ve Fayda</span><br /></span></strong><br />Fayda, tüketilen mal ve hizmetlerin ihtiyacı karşılama özelliğidir. Yani bir mal ihtiyaçlarımıza karşılık verebildiği ölçüde <em><strong><span style="color:#33ff33;">“faydalı”</span></strong></em>dır. Faydanın ölçülüp ölçülemeyeceği iktisatçılar arasında tartışılan bir konudur.<br /><br />Bazı iktisatçılar, faydanın ölçülebileceğinin savunmuşlar ve <em><strong><span style="color:#33ff33;">“util”</span></strong></em> denen bir ölçü birimi kullanmışlardır. Bu iktisatçılar sayısalcılar ya da kardinalistler olarak adlandırılır. Diğer iktisatçılar ise faydanın ölçülemeyeceğini, sadece sıralanabileceğini savunurlar. Bu gruba da sırasalcılar veya ordinalistler denir. Biz iktisada giriş dersi içerisinde kardinalistlerin yöntemini izleyeceğiz.<br /><br /><strong><span style="font-family:arial;color:#3333ff;"><span style="color:#ffcc66;">Toplam Fayda ve Marjinal Fayda</span><br /></span></strong><br />Toplam Fayda (TU); belirli bir zaman diliminde, bireyin diğer mal ve hizmetlerden olan tüketimi sabitken (diğer malların tüketimi ceteris paribus), bir malın çeşitli miktarlarının tüketilmesi sonucu ulaşılan tatmin düzeyidir.<br /><br />Marjinal fayda (MU) ise, belirli bir zaman diliminde bir maldan bir birim daha fazla tüketilmesi sonucu toplam faydada meydana gelen değişmedir.<br /><br /><p align="justify"><strong><span style="color:#33ff33;">Azalan Marjinal Fayda İlkesi;</span></strong> Bir malın tüketimine devam edildikçe, elde edilecek ek fayda (yani marjinal fayda) giderek azalacaktır. Su içmekten bahsediyorsak, ilave her bir bardağın susuzluğumuzu giderme özelliği, gittikçe azalacaktır. Hatta öyle bir nokta vardır ki, artık su içmek susuzluğumuzu gidermemize değil kusmamıza neden olacaktır.<br /></p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153592906419920178" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZJWnEfQKMnqIHof81SSvM70Be2-78ZW3ULchr3duqLJAIOoQOW-SwGSG9BRwPa8qrPtPjHCH_710P3CTZeDIIBnTvsMezW7F4TTB2Fjo8vBkWwavhBdAjNP1syt4t6IYqFR1P1yNMR-yR/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><br /><strong><span style="font-family:arial;color:#ffcc66;">Tüketici Dengesi: Fayda Maksimizasyonu</span></strong><br /><br />Akılcı birey (homo economicus) maliyet ile faydayı karşılaştırıp karar alıyordu. Akılcı davranan bir tüketicinin amacı kendisine en yüksek faydayı sağlayacak mal bileşimini bulmaktır.<br /><br />Fayda maksimizasyonunun sağlanması için gerekli kural şudur: Bir mal için harcanan bir birim paranın marjinal faydası, başka bir mala harcanan bir birim paranın marjinal faydasına eşitlenmelidir. Bu kural aşağıdaki formül ile gösterilebilir. (MU: Marjinal fayda; P: Fiyat)<br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153593378866322754" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisbyYlebrroWUchhPsd7fxJN7G6230JrDBgMOGqUFIupdby7zMFLC0PhDuhezIEGAhrh9MBa8W60iZjm180me8y_Cov47lW3B4sQhk7h0Jj-2TDAt4Qne9MyzEd3KZ4VrT_pQf66ou1zKU/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><br />Akılcı tüketicimiz Ali, bir hafta içerisinde öğle yemeğinde ne yemesi gerektiği konusunda düşünüyor. İki seçeneği var, lahmacun ve hamburger. Sorun şu: cebindeki parayı hamburger ve lahmacun arasında öyle bir dağıtmalı ki en yüksek faydayı elde etsin!<br /><br />Lahmacun yemenin marjinal faydası 10 birim ve lahmacunun tanesi 1 YTL; Hamburger yemenin marjinal faydası 15 birim ve hamburgerin fiyatı da 2 YTL olsun.<br /><br />Bu verilere göre, Ali, 1 YTL lik lahmacun yediğinde 10 birim; 1 YTL lik hamburger yediğinde ise 7,5 birim fayda almaktadır. Dolayısıyla Ali için lahmacun daha faydalıdır ve bu yüzden lahmacun tüketmeye devam edilmelidir. (1. terazi)<br /><br />Azalan Marjinal Fayda yasasına göre, Ali lahmacun yemeye devam ettikçe, lahmacunun marjinal faydası gittikçe azalacaktır. (Su içtikçe sudan aldığımız marjinal faydanın gittikçe azalması gibi)<br /><br />Diyelim ki, artık Ali için lahmacunun marjinal faydası 5 birime düşmüştür. Bu durumda, Ali, 1 YTL lik lahmacun yediğinde 5 birim fayda, 1 YTL lik hamburger yediğinde ise 7,5 birim fayda almaktadır. Peki şimdi Ali için RASYONEL olan seçim nedir? Cevap basit, hamburger yemek!<br /><br />Ancak Ali hamburger tüketimini arttırdığında bu seferde, hamburgerden bıkmaya başlayacak ve hamburgerin marjinal faydası düşecek.<br /><br />Diyelim ki hamburger yemenin marjinal faydası 10’a düştü. Şimdi, Ali 1 YTL lik hamburger yediğinde 5 birim fayda alıyor, 1 YTL lik lahmacun yediğinde de 5 birim fayda alıyor. İşte bu Ali için terazinin dengeye geldiği andır. (Bir nevi Ayşeciğin Alpella’ya doyduğu an:-)) Bu noktada Ali parasını lahmacun ve hamburger arasında RASYONEL olarak dağıtmakta ve maksimum faydayı almaktadır.<br /><br />MUTLU SON :-)<br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153593791183183186" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJjqycBVwDIZm9d3zqSRhTslR-ZpTsAC32W0FXWZrVHuoEXdoDB9ihAUh-n2q0rHsuUP1vHKbfp2pPQnA_G_J-dE_Sm49WwMxKklrs-dRtIMQuk2rAptvKF92Z7RbWvf14JDAS7AZADJw0/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153594371003768162" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-YO1FG7q0llx-mGvQivJPg4Cza8xyIlOnSvBSZTM3AnbImugnwFwKUI4-A4rGF1yitigSe-tIZc6lMk5E_E_2lX-pA3_U0u5uu5qn_hK4jE1P9a536NH9armTLPq-kyivR_uzbATrG78M/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" />Billy the Kidhttp://www.blogger.com/profile/06239315238187088049noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8989423797366813194.post-28347554252781880262008-01-09T00:05:00.000+02:002008-01-23T13:35:31.803+02:00ÜNİTE 1 İKTİSADIN TANIMI VE TEMEL KAVRAMLARIİktisat, bireyler ve toplumların kıt kaynaklarını, sonsuz ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl dağıttıklarını inceleyen bilim dalıdır. (Kıt kaynaklar-Sınırsız ihtiyaçlar!!! Bu ikisini sakın unutmayın)<br /><br /><br /><ul><li>İktisat kıtlık bilimidir (Yeryüzünde sahip olduğumuz kaynakların miktarları sınırlıdır. Petrol rezervi, altın, elma armut, hepsinin miktarı sınırlı ve tükenirdir. Bu yüzden bu kaynakların dağıtılması önemlidir ve iktisadın konusunu oluşturur. İktisatçılar <em><span style="color:#ff0000;">“Cennette iktisada ihtiyaç yoktur”</span></em> derler. Sizce neden? </li><br /><li>İktisat malların üretimi ve değişimini içeren faaliyetleri incelemektedir. </li><br /><li>İktisat bir tercih bilimidir. İnsanların çeşitli mallardan hangisini diğerine tercih edeceği iktisadın kapsamı içerisinde yer alır. </li><br /><li>İktisat, ulusal ve uluslar arası bazda ticareti incelemektedir.<br /></li><li>İktisat, para-bankacılık-sermaye ve serveti incelemektedir.<br /></li></ul><p><span style="color:#3333ff;"><strong><span style="font-family:arial;">İktisadın Özellikleri</span></strong><br /></span></p><ol><li>İktisat sosyal bir bilimdir. (Toplumla bağlantılı olarak insanların ve insan gruplarının davranışlarını inceler.) </li><br /><li>İktisat analitiktir. (Alternatif çözüm yolları üretir ve her birinin iyi ve kötü yönlerini ortaya koyar.) </li><br /><li>İktisat, insan davranışlarının sadece iktisadi yönünü inceler. </li><br /><li>İktisat malların tüketimi ile ilgili olduğu kadar üretimi ve dağıtımıyla ilgilenir.<br /><strong><span style="font-family:arial;font-size:130%;"></span></strong></li></ol><p><strong><span style="font-family:arial;color:#3333ff;">İktisadın Yöntemi</span></strong><br /><br />İktisatçılar araştırmalarında, ekonomik sistemin çalışma şekli hakkında genel ilkeler bulmaya çalışır. Bu ilkeleri bulmak için belirli araştırma sürecini izler. Bu süreç: </p><p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153233185729010898" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9hklSxhdcl_pHeLn-aPPTlG8oKTtFyzP7dZOktlVGGZOHDx8qnADhw3rKH50gkOX4G-O2MIcvUr5j2i6eRwB7HVeUt4yiCyrQvDDL3Ysf44DXal4mL-4TMNhmN43T2kbAdTKniIbKGaE1/s320/ads%C4%B1z.jpg" border="0" /><br />(I) İktisatçı ilk olarak belirli bir ekonomik sorunla ilgili bütün gerçekleri araştırıp toplar. Buna betimleyici iktisat denir.<br /><br />(II) İktisatçı elindeki verilere dayanarak ekonomik davranış hakkında genel bir teori oluşturur ve bu teoriyi test eder. Gerçeklerden, ilkeler veya teoriler türetme işine ekonomik analiz denir.<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">HİPOTEZ:</span></strong> İki değişkenin birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu belirleyen koşullu önermedir.<br /><br />(III) Son aşamada, iktisat politikaları oluşturulur. İktisat politikası; belirli ekonomik sorunların çözümüne veya bu sorunların ortaya çıkmasını önlemeye yönelik politikaların oluşturulmasıdır.<br /><br />İktisat politikaları oluşturulurken iki yöntem kullanılır: Tümdengelim ve tümevarım. Tümdengelim; teoriden yola çıkarak gerçeklerin incelenmesi yani genelden özele gidilmesidir. Tümevarım ise gözlenen gerçeklerden hareketle teorinin oluşturulması yani özelden genele gidilmesidir.<br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5153234164981554402" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYF67O8uf1lqNqBNFlPi1RjF0dpO_glBSqFLzcCuBSmqRCKIneJMtiew1JD6MhXAY3b2ldUlepCwuWdmGcewEVM0cRvkUTJVwi-FEBzJJAQ5H45saA9mL98CrP_LXp2jw8GQlBWOiwUEZZ/s320/Untitled-1+copy.jpg" border="0" /><br /><strong><span style="font-family:arial;color:#3333ff;">İktisadi Düşünce Tarzı</span></strong><br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">Rasyonel Davranış:</span></strong> Tercih yapmak veya karar almak durumunda olan bir iktisadi birimin kendi ÇIKARına uygun hareket etmesidir. Tüketicilerin hedefi, tüketiminden en yüksek faydayı sağlamak, üreticinin hedefi ise maksimum kâr elde etmektir. Bu amaçlar önceliklidir ve hem tüketici hem üreticiler bu amaca ulaşmak için ellerinden geleni yaparlar.<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">Karar Alma:</span></strong> Karar alınırken bir eylemin yarar ve maliyetleri göz önünde bulundurulur. Maliyetler ve yararlar kişiden kişiye farklılık gösterdiği için kararlar da farklıdır. Maliyet ve yararlarda değişiklik olursa, kararda da değişiklik olacaktır.<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">Marjinal Analiz:</span></strong> Mevcut koşullar değiştiği zaman ne olacağının incelenmesidir.<br /><br /><span style="font-family:arial;"><span style="color:#3333ff;"><strong>İktisadi Düşünme Tarzında Yapılan Hatalar:</strong><br /></span></span><br /><strong><span style="color:#ff0000;">a) Diğer Şartlar Sabitken Varsayımı (CETERIS PARIBUS):</span></strong> İktisat incelemelerini yaparken genellikle bu varsayımı kullanır. Bir kararı etkileyen bir çok etken vardır. Markete gidip deterjan alacaksanız, kaç lira olduğuna bakarsınız, diğer deterjanlar kaçaymış diye bakarsınız, cebinizde kaç para var diye bakarsınız, kalitesi nasıldır diye bakarsınız ve tüm bunları değerlendirerek bir karara varırsınız. Ancak iktisat sizin “deterjan alma” kararınızı incelerken, tüm bu etkenlerden sadece bir tanesini dikkate alır (diyelim ki fiyatını) ve diğer tüm etkenleri (kalitesini, cebinizdeki parayı vs.) değişmez kabul eder. Birçok şeyin aynı anda değişimini incelemek zordur. Bu yüzden iktisat böyle bir kolaylaştırmaya gider. Ancak gerçek hayatta bu kolaylaştırma bazı sorunlara yol açabilir.<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">b) Birlikte Değişim-Nedensellik:</span></strong> İki olayın aynı anda değişmesi bunların birbiriyle ilgisi olduğu anlamına gelmez. Mesela bir iktisatçı, nüfus ile ilgili bir araştırma yapıyorsa, leyleklerin göçettiği ağustos aylarında doğumların arttığını gözlemlemişse, bu bebekleri leyleklerin getirdiği anlamına gelmez:) Sadece tesadüftür:) Bazen iktisatçılar (tüm sosyal bilimciler gibi) bu hatayı da yapabilirler.<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">c) Tümleme yanılgısı:</span></strong> Birey için doğru olanın, her zaman toplum için de doğru olacağını söyleme hatasıdır. Mesela, sınıfta bir öğrencinin söz alıp yüksek sesle konuşması, herkesin kendisini duyması açısından, mantıklıdır. Ama sınıftaki herkes aynı anda yüksek sesle konuşması gürültü oluşturma dışında hiçbir işe yaramaz.<br /><br /><span style="font-family:arial;color:#3333ff;"><strong>İktisadın Bölümleri</strong></span> </p><p><strong><span style="color:#ff0000;">Mikro İktisat;</span></strong> tek bir tüketici, tek bir firma, tek bir endüstri (aynı işkolunda faaliyet gösteren firmalar) ile ilgili iktisadi kararların incelendiği iktisat bölümüdür. Mikronun kelime anlamının “küçük” olduğuna ve inceleme alanının da sınırlı olduğuna dikkatinizi çekerim:-)</p><p><strong><span style="color:#ff0000;">Makro iktisat</span></strong> ise bütün bireyler, bütün firmalar, genel anlamda tüm ülke ekonomisi ve uluslar arası ekonomi ile ilgili kararlarla ilgilenir. Enflasyon, işsizlik, milli gelirin olu-şumu makro iktisadın başlıca konularıdır. Aynı şekilde makronun kelime anlamının “büyük” olduğuna ve inceleme alanının da daha geniş olduğuna dikkat edin:-) </p><p><strong><span style="color:#ff0000;">Pozitif İktisat:</span></strong> Mevcut durumu inceleyip, “ne olduğunu” belirlemeye çalışır, değer yargısı içermez. </p><p><strong><span style="color:#ff0000;">Normatif İktisat:</span></strong> Toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi için, “ne olması gerek-tiğini” belirlemeye çalışır, değer yargısı içerir.<br /><br /><span style="font-family:arial;font-size:130%;"><strong><span style="font-size:100%;color:#3333ff;">Temel İktisadi Kavramlar</span></strong><br /></span><br /><span style="color:#ff0000;"><strong>Ekonomik birimler: a)Hanehalkı</strong>;</span> aynı çatı altında yaşayan ve ortak finansal kararlar alan insanlardır. <strong><span style="color:#ff0000;">b)</span><span style="color:#ff0000;">Firmalar;</span></strong> Üretici kaynakları kullanan ve ne üretileceğini kararlaştıran, şahıs şirketlerinden devlete kadar bütün üretici birimlerdir. <strong><span style="color:#ff0000;">c)Devlet;</span></strong> Ekonomide gerekli düzenlemeleri yapan, piyasalara üretici ve tüketici olarak katılan ve vergi toplama ayrıcalığına sahip oluşumdur.<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">İhtiyaç;</span> </strong>tatmin edildiğinde haz ve doyum, tatmin edilmediğinde ise acı ve üzüntü veren duygudur. İhtiyaçlar zorunlu ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar olmak üzere ikiye ayrılır. Zorunlu ihtiyaç, insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan ihtiyaçlardır. Zorunlu olmayan ihtiyaç ise, karşılanmaları yaşamsal olmayan ancak tatmin edildikçe insanlara haz veren, yaşam kalitesini yükselten ihtiyaçlardır.<br /><br />İhtiyaçların özellikleri:<br /><br />a) İnsan ihtiyaçları sonsuzdur.<br />b) İhtiyaçlar şiddetleri bakımından farklılık gösterir.<br />c) Tatmin edildikçe, ihtiyacın şiddeti azalır.<br />d) Bazı ihtiyaçların ise tatmin edildikçe şiddeti artar. (Uyuşturucu gibi)<br />e) İhtiyaçlar ve ihtiyacı tatmine yarayan araçlar ikame edilebilir. (İhtiyaç: su içme, bu ihtiyacı tatmine yarayan araçlar: Su, portakal suyu, kola. Bunlar birbirinin ikamesi, yani birbirinin yerine geçebiliyor.)<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">Mallar ve hizmetler:</span> </strong>İhtiyaçları tatmin özelliği taşıyan fiziksel varlıklara mal denir. (kalem, kağıt, çelik, çimento) ihtiyaçları tatmin etmesine rağmen maddi özelliği olmayan mallara da hizmet denir. (turizm, bankacılık, dişçilik, berberlik, taşımacılık vs.)<br /><br />Malların Özellikleri:<br /><br />a) Mal, insan ihtiyaçlarını gidererek fayda sağlar<br />b) Ekonomik malların bir değeri vardır (fiyatı)<br /><br /><span style="color:#ff0000;"><strong>Mal türleri:</strong><br /></span><br /><strong><span style="color:#ff0000;">a) Serbest mal-ekonomik mal:</span></strong> Ekonomik malın bir bedeli yani fiyatı vardır, serbest malın ise yoktur. Deniz suyu serbest mal, musluklarımızdan akan su ise ekonomik maldır. Beyazıt Meydanındaki güvercin serbest maldır, ancak pet-shopta satılan kanarya ekonomik maldır.<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">b) Tüketici (nihai mal) ve üretici (ara mal) malları:</span></strong> Tüketici malları, doğrudan doğruya tüketilebilen mallardır. Üretici malları ise doğrudan tüketilmeyen, üretim sürecine tekrar katılması gereken mallardır. (Kalem bir tüketici malıdır. Ama çimento başka bir üretim sürecine katılması gerektiğinden üretici malı olarak nitelendirilir.)<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">c) Dayanıklı-Dayanıksız mallar:</span> </strong>Dayanıklı malla elde edildikten uzun süreler sonra da fayda sağlayan mallardır. (Buzdolabı, çamaşır makinesi gibi) Dayanıksız mallar ise fayda sağladığında yok olan, biten mallardır. (Sigara gibi)</p>Billy the Kidhttp://www.blogger.com/profile/06239315238187088049noreply@blogger.com3